YAZAR: Şehriban Simay DEMİR

Geçen hafta Raci’nin DNA testi yaptırdığı ve sonuca göre çocukların babasının Mahir çıkmasıyla son bulmuştu. Bu sonuçların Cemal tarafından değiştirildiğine neredeyse emin olsam da neden değiştirdiği hakkında sağlam bir sebep bulamamış ve bu hafta sorularımın cevaplarını alırım diye ummuştum. Bu bölümde Cemal’in açıklaması beni pek tatmin etmemiş olsa da neden değiştirdiğine dair birçok kırıntı topladım diyebilirim.

Bence Cemal’in bunu yapmasının en önemli nedeni onları bir daha kaybetmek istememesi. Çünkü bu durumun ortaya çıkması demek Raci’nin de dediği gibi onların konaktan ayrılması demekti ve Cemal’in “Kafamı karıştırdın bir kere, karşıma çıktın basıp gitmek yok” cümlesi her şeyi apaçık gösteriyor bana kalırsa.  Raci, Asiye ve Mahir’in evli olmadığını söylediğinde sevindiğini ayan beyan belli ederken babasının Mahir’i ve çocukları kovacağını söylediğindeyse  yüzünü gözle görülür bir endişe kapladı. Yani olay sadece Asiye’nin zor durumda kalması olsaydı bir şekilde başa çıkılır der ve değiştirmezdi. Hatta buna kendine pay bile çıkartabilirdi, üstelik Asiye’ye dediği “Senin ona ihtiyacın yok ben size bakarım’ sözü bu durumda mecburi olacak ve daha çok işe yarayacaktı. En azından Mahir tehlikesini savuşturabileceğini düşünebilirdi ama Cemal Asiye’sini çok iyi tanıyor. Bakmayın siz, uzun yıllar görüşmediler ama Cemal Asiye’nin o evden çocuklarla gitmesinin ne anlama geldiğini adı gibi iyi biliyor. Bir daha dönüşü olmayacak! Asiye’nin öfkesi hala çok taze ve bunun tek bir sebebi var: Asiye hala Cemal’e aşık.

Asiye bütün yaşananlara, Cemal’in onu bırakıp gitmesine rağmen ona karşı hala bir sevgi besliyor kalbinde. Zaten bence kendini bu kadar dış dünyaya kapatmasının sebebi de bu; Cemal’i hiç unutamadı. Aslında başta yaşadıklarını unutmamak için saklamış olabileceğini düşündüm. Şimdi ben de bir kadınım ve terk edilen hemcinsimle empati yapmak çok da zor değil. İlk hareket olarak beni bırakan adama dair ne varsa söküp, atarım hayatımdan. Bir iz bile bırakmam hatta unutmak için yöntemler geliştiririm. Onunla ilgili her ayrıntıyı taze tutmamaya çalışırım ama Asiye’de durum böyle değil. Cemal’le ilgili ne varsa çok net hatırlıyor. Basit bir aksesuarla ilgili yaptıkları konuşmayı ve dahi Cemal’in ona aldığı hediyeyi bile saklamış. Halbuki resim yakmakla bitmiyor bazı şeyler, anısı olan bir eşyayı yok etmesi gerekmez miydi? O bilekliğe her baktığında Nergis’in gözyaşlarını, kendini suçlayışını aklına getirmek için bunu yapmış olabilirdi sonuçta fakat onunla birlikte üçüne ait aile resmini de saklamıştı, denek ki ne olursa olsun Cemal’le bir hatıraları kalsın istedi. Yüzünü unutmak, hatıralarını sonsuza dek hayatlarından silmek istemedi. Asiye Cemal’e olan hislerini gömmese de affedemiyor da çünkü terk edilme sebebini ihanete uğramasına bağladı ve Cemal ne yaparsa yapsın bu durumu tersine çeviremedi.

Asiye gururlu bir kadın Cemal’i hala seviyor olsa bile bunu kabul edebilecek durumda değil. Üstelik o eşini yitirmiş çocuklarını babasız büyütmek zorunda kalmış bir kadın ve şimdi karşısında aynı adam için ağlayan başka bir eş başka bir anne var. Onu anlamaması, empati kurmaması mümkün değil. Kendisi bu yollardan geçmişken göz göre göre başka bir kadının aynı yollardan geçmişine izin veremezdi. Asiye gururlu olmasının yanı sıra Cemal’in de hala aynı adam olduğunu düşünüyor. Yıllar önce Helin için kendisini terk eden adamın yine aynı ayrımda olduğunu fark etmeye başladı. Belki Cemal o noktada değil ama Asiye kafasında böyle düşünüyor,hissediyor. Helin’i de bir zamanlar kendisinin olduğu noktada görünce doğal olarak vicdan azabı çekmeye başladı. Mahir’in bir şeyleri öğrenmesi şu aşamada Asiye’yi yaralamaz ama Helin’i yaralar. Bu sebeple bir kadın olarak kendi yaşadıklarını Helin’in de yaşamasını istemediği gibi Cemal’e olan öfkesi de daha da büyüdü.

Eski Cemal’i izledikçe her seferinde nasıl vazgeçebildi ailesinden demekten kendimi alıkoyamıyorum; zaten aklımı karıştıran, Cemal’de bir şey var dememe sebep olan da tam olarak bu. Uğur’a hamileyken bileklik aldığı, “Allah seni başımızdan eksik etmesin” dediği insanı sadece birkaç ayda ardını bile dönmeden bırakıp gidecek duruma nasıl geldi? Tamam diyelim ki sadece maddi sebeplerden dolayı gitti, bir bunalım yaşadı, kurtulmak istediğini ve tek sebebin bu olduğunu bir anlığına kabul edelim. Helin’e asla cıvıl cıvıl neşeli Cemal’i göstermemiş, halbuki Asiye’ye dediği gibi sırtındaki yüklerden kurtulduğu için eskisinden de neşeli olması gerekmez miydi? Sonuçta hayalini kurduğu hayata kavuşmuştu çok daha mutlu olup bu hayatın tadını çıkarması gerekmez miydi? Yaptığı yanlışı dank etmesi bile bir senesini bulmuş halbuki Helin’in anlattıklarına bakacak olursak bu sene zarfında bile sessiz ve mutsuz bir adammış. Deli gibi vicdan azabı çekiyormuş  ve bunu her konuşmasında hem Helin’e hem de Asiye’ye dile getiriyor. İşte bu yüzden Cemal’de hala bize verilmeyen bir şeyler olduğunu düşünüyorum ve bence DNA sonuçlarını değiştirmesinin tek sebebi onun dediği gibi Asiye yalancı duruma düşmesin diye değildi. Şimdi yazar hanım siz iyi görmek istiyorsunuz o yüzden bu açıyla bakıyorsunuz diyebilirsiniz ama ben sadece kafamda oturmayan şeylere değiniyorum. Cemal’in “Ya sen benim karışma neden çıktın” lafı bir isyan değil bir sitemdi bana kalırsa. Düzenimi bozdun, hayatımı zorlaştırıyorsun gibi bir cümle değildi bu kurduğu, ben ölüm gibi bu cezayla ve siz olmadan yaşamaya mahkum oldum demekti.

Cemal’in tek cezası sevdiğini bir başkasının yanında görmek de değil. Üstüne bir de çocukları eklendi. Nergis ve Uğur bir başkasına baba diyor, onun dizinde ağlıyor ve sevinçli kahkahalarını onun yanında atıyor. Cemal daha ne kadar dayanabilir ki? Üstelik Uğur bilmeden yapıyor olsa bile Nergis bile isteye baba diyor Mahir’e.  Zaten Nergis’in  Cemal’in canını yakmaya çalışması kendi canının çok yanmasından kaynaklanıyor ve Cemal bunu kendi elleriyle yaptı. Kızı ona bir adım attığında yanına gelmesini beklediği babasından istediği reaksiyonu alamayınca o da babasının canını yakmak istedi ve bunun için en güçlü silahını kullandı. Kızının Mahir’e baba dediği duyan Cemal yıkıldı ve aldığı karşılık çok daha acıydı:  Nergis’in “Çünkü o bana senden daha iyi babalık yaptı.”  Bakın Cemal’i bu cümleyi duymak değil, bu sözlerin doğruluk payı mahvetti. O arada bilmediği boşlukta Mahir’in çocuklarını büyüttüğünü düşündüğü için asıl kızgınlığı kendineydi. Cemal büyük bir vicdan azabının içine düştü ve daha yokluğunda ailesinin başına gelen felaketi de bilmiyor. İşte o gerçek gün yüzüne çıktığında Cemal’in cehennemi asıl o zaman başlayacak.

Cemal bir yanda çocukları diğer yanda da Mahir belasıyla baş başa kaldı. Asiye’nin adım adım Mahir’in yörüngesine girmesi ve onu oradan bir türlü çıkartamaması Cemal’i delirtti. Hatta bunun için her yolu denedi. Evde denedi olmadı ve hatta son çare Asiye’yi başka bir yere çağırdı. Şimdi burada Cemal’den öncekilere benzer sözler beklerken, net bir şekilde ilan-ı aşk geldi. Asiye’yi sevdiğini, aşık olduğunu söylerken aslında sevdiğinin bir hareketi yeterdi diye düşünüyorum. Asiye uzun yıllardır bu sözleri duymayı beklemesine rağmen istediği reaksiyonu başlarındaki beladan dolayı veremedi diye düşünüyorum. Asiye şu anda aşk falan düşünecek durumda değil. Necip yüzünden kızının geleceği daha da büyük tehlike altında ve Cemal’e de güvenemiyor. Cemal Helin’i karşısına alıp konuşmadığı sürece de güvenmeyecek ama Asiye şu anda bunu da istemiyor diye düşünüyorum. Kızı hususunda tek güvendiği insan şu anda Mahir ve bu yüzden Cemal’e kulaklarını tıkayarak evlenmeye razı geldi.

Cemal, Asiye hayatına girdiğinden beri her gün yeni bir işkenceyle uyanıyor. Altında ezildiği yük korkunç. Cemal bir zamanlar yaşadığı en büyük acının ailesini terk etmesi ve ardından yaşadığı vicdan azabı olduğunu düşünüyordu. Sonrasında Asiye ve çocukları gördüğünde karşısına çıkan manzarayla çok da büyük bir acı yaşadı ama bunlar daha başlangıç. Karısının başka bir adamla evlenmediğini öğrendiğinde yaşadığı buruk sevinç iki gün falan sürdü ve ardından belki de hayatında başına geleceğini tahmin bile edemeyeceği bir olay yaşadı: Karısının sahte nikahında nikah şahidi oldu. Orada Cemal’in gözlerindeki korku görülmeye değerdi ama bence bu Asiye’nin bir başkasıyla evli olmasından dolayı da değildi. Zaten ilk günden beri onların evli olduğunu bilerek yaptı tüm hamlelerini. Bana soracak olursanız Mahir’in iyiliği Cemal’i korkutan asıl mesele. Asiye kolu, kanadık kırık bir kadın ve ilgiye, şefkate ihtiyacı var. Bir noktadan sonra Mahir’i sever diye korkuyor. Bu nikahın ardındaki gerçeği bilmediğinden,  Asiye de ona açıklarını, korkularını  göstermediğinden dolayı da bu korkuyu her geçen gün daha da şiddetli hissetmeye başladı. Nikahtaki ruh halinin de sebebi buydu. Sevdiğinin başkasını sevebilme ihtimali ortaya çıktı ve Cemal’in acısı daha da katlandı.

Cemal ve Asiye’nin her karşı karşıya gelişlerinde, Cemal’in gözle görülür şekilde saçmaladığını farketmişsinizdir. Ben daha acınası çok az şey gördüm ve bunu sorgulamaya başladım. Cemal aslında egolu bir adam ve öyle çok nadir saçmalıyor. Asiye karşısına çıktığındaysa saçmalamaya başlıyor. Ben sana ev açarım bile dedi ve bunun karadenizli bir kadın için kabul edilemez olduğunu ve hatta onun kafasını kıracağını bile bile yaptı. Yukarıda söylediğim başkasını sevmesinden korkuyor durumundan dolayı böyle davranıyor. Bir an önce Mahir’i onların hayatından uzaklaştırmak istiyor. Bunu da panikle yaptığı için de ne yazık ki Asiye’yi daha da incitti.

Cemal’le ilgili benim aklıma takılan bir diğer mevzu da Cemal’in ilk zamanlar deli gibi sorgulayıp Asiye hakkında gerçekleri öğrenmek isterken şu an yanı başında Necmi var, evli olmadıkları ortaya çıktı ama Cemal bu oyunu neden oynadıklarını bir daha sormadı bile, araştırmadı bu durumu ve ben çok tuhaf buldum açıkçası.  Halbuki dünden hazırdı bir şeyler öğrenmeye ve bu uğurda Amasya’yı bile aramıştı. Şimdi ne oldu da bu merakı uçup gitti? Daha doğrusu neden artık eşelemiyor ve Necmi’nin daha da üstüne gitmiyor. Cemal’in kafasında neler dönüyor bilmiyorum ama bu gizem diziyi de boğmaya başladı. Cemal bir anti kahraman olarak karşımıza çıkarken onu anlamak da zorlaşıyor. Ben Cemal’i anlamaya çalıştıkça hikayedeki durumu daha da ağırlaşıyor ve ben artık bir şeyler görmek istiyorum. Cemal’in bu duruma nasıl sürüklendiğini ya da neden geri dönmek zorunda kaldığını merak ediyorum. İstemediği bir evliliğin içinde hem de parası varken neden devam etti? Bütün bu soruların ipuçlarını aldık ve bence artık bazı cevapları almamız gerekiyor.

Yazımı bitirmeden önce bir husus daha var söylemek istediğim. Bu dizide katlanamadığın bir karakter var mı derseniz hiç düşünmeden Necip derim! Cemal keşke kafasını ağaca soksa diye beklemedim dersem yalan söylemiş olurum. Ataerkil toplumlarda bir kadını suçlamak ne kadar kolay öyle değil mi? Güldün, dans ettin, yüz verdin, cesaret verdin… Nasıl güzel sıralanıyor bahaneler öyle değil mi?  Bir kadın karalamak istenince. Bir insanı sadece kadın olduğu için saygı duymak, yanında bir erkek olmadığı için güçsüz görüp bu durumdan yararlanmaya çalışmak, o kadar zavallıca ki ama maalesef tüm bunlar hayatın biz kadınlara dayattığı zorla öğrettiği şeyler. Necmi’yi o an izlerken ne kadar şiddete karşı olsam da kafasını o ağaçlara sürtmek istedim doğrusu. Sırf çaresiz diye Asiye’ye “ Bir yanda eski kocayla bakışımalar, öteki yanda yeni kocan, talipler desen etrafında pervane…” gibi bir cümle kurma, ona dokunabilme cüretini gösterebiliyor. Çünkü Asiye bir kadın, çünkü ondan daha güçsüz, çünkü ona dış geçirebileceğini sanan zavallı bir zihniyet Necmi’ninki.  Halbuki Cemal devreye girdiğinde onun gücünü anladığı an geri adım attı. Ve Cemal belki dediği gibi öyle bir şey kastetmemişti ama kurduğu cümle yine bir kadını güçsüz görmekten, kendine muhtaç olduğunu düşünmekten başka bir şey değildi. Halbuki Necmi gibi, Halil gibi mahluklar olmasa ne Asiye ne de hiçbir kadın bir kimsenin korumasına da kollamasına da muhtaç olacak.  İşte bu sahnedeki Cemal’i, korumacı tavrını çok sevdim ama içim de cız etti. Sevdiğinin koluna dokunulmasına katlanamayan Cemal, küçük kızına tecavüz edilmek istendiğini öğrendiğinde neler olacak? Asiye’nin artık kızının babasına bir şeyleri anlatması gerekiyor diye düşünüyorum yoksa Necip durmayacak bence.

Bir yanda Necmi diğer yanda Fikret…Fikret tüm gerçeği öğrendi buna rağmen abisinin sırrını söylemedi ve bence ona olan sevgisinden gizlemeye de devam edecek. Zahide’nin gözü sürekli Asiye ve Cemal’in üstünde ve bence aralarındaki ilişkiyi ilk çözen de yine o olacak. Helin  telefonla aranan kişinin Asiye olduğunu anladı bakalım neler olacak? İzleyip göreceğiz.

O zaman bu haftalık da benden bu kadar haftaya yeniden görüşmek üzere.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s