YAZAR :ŞEYMA BULUT
Kaderimin Oyunu başladığı ilk bölümden bu yana beni duygudan duyguya sürükleyen, izlerken kah güldüğüm kah sinirlenip, bazen de çok öfkelendiğim bir dizi oldu. Kaderimin Oyunu pişmanlığıyla kavrulan bir adamla, yaşamayı sevdası gittiğinde bırakıp sadece çocukları için nefes alan bir annenin öyküsü. Asiye ve Cemal uzun süredir yaşamla aralarındaki bağı koparmışlar, sadece nefes alarak yaşıyorlardı ta ki hayatları birbirine karışana kadar; sonrası tam bir kaos. Acaba bir yerlerde Asiye ve Cemal için bir umut var mı?
Bu hikayede ilk yanan Asiye oldu diye düşünüyorum. Küçücük bebeği ve babasına tapan küçük kızıyla baş başa kaldığında hayatının duygusal yanı bitmişti. O andan itibaren çocukları için yaşayan, savaşan bir anneye dönüştü. Bu Asiye için kolay değildi hatta çok zordu. Amasya gibi bir yerde, kimsesiz bir kadının ayakta durması da savaşması da zordu ancak Asiye başardı. Bu savaşı verirken de etrafa duygularını belli etmemek için kendine bir kalkan oluşturdu, hatta buna maske de diyebiliriz. İşte o maskeyi Asiye o kadar uzun süre taktı ki artık o göstermeye çalıştığı kadına dönüştü. Konaktaki bu duygusuz ve mermer gibi soğuk duruşunun sebebi de tam burada yatıyor. Asiye, Cemal’den sonra ne kendisi için bir şey istedi ne de bir hayal kurdu. Tek istediği şey, Nergis ve Uğur’un mutlu olması, kendisine ne olacağı bu yüzden Asiye’nin umurunda hiç olmadı. Hatırlarsanız zaten çocuklarını teyzesine emanet edip, teslim olacaktı ama kader onu bambaşka bir yöne savurdu ve Asiye şu anda tamamen kapana kısılmış vaziyette.
Asiye ve Nergis için çember gün geçtikçe daralıyor. Özellikle de Asiye için çünkü Nedret uzun zamandır bazı şeylerin farkında ve Asiye için sıkıntı olacağa benziyor. Son sahneye geleceğim ama Nedret’in Cemal’e bu kadar takmasının sebebini sadece Helin’e yormuyorum çünkü kızının bu hale gelmesindeki en büyük pay Nedret’e ait. Raci de Helin de çok kötü bir haldeler. İki çocuğu da anne baba mahvetti ve de onları mutsuz etmeye devam ediyorlar. Nedret’in derdi de çocuklar değil bu arada, tamamen aileyi kontrol etme arzusu. Nedret’in sevgisizliği, kimseye değer vermemesi, güç odaklı yaşamasından ileri geliyor. Aldatılan bir kadın ama eşinden boşanmayı düşünmemiş çünkü kocası zengin ve güçlü bir adamdı. Nedret’in tüm olayı bu : Güç.
Bunu size çok basit bir şekilde anlatayım : Helin ve Cemal mutsuz. İkisi de aynı evin içindeki iki yabancı gibi olmasına rağmen Helin annesinin ağzına bakıyor. Evliliğini kurtarmak için bir sürü oyun kuruyor ama ne çare! Annesini dinledikçe saçma sapan ruh haline büründü. Bana sorarsanız bu ailede sorun var. İnsan sevilmediği yerde durur mu? Adam Helin’e daha nasıl belli edebilir ki? Helin de bunu bariz görüyor ama hala hayal aleminde yaşıyor ve bence bunun sebebi Nedret. Kızını olmadık şekilde etkiliyor ve bu da kızının sonunu getirecek. Peki bu Nedret’in umurunda mı? Pek sanmıyorum.
Cemal’in kızından ayrılması Nedret için çok önemli değil ama kızının intihara meyilli olması ve daha da önemlisi Cemal’in başka bir kadın için kızını terk etmesi cemiyette aileyi kötü duruma sokacağı için Nedret en iyi bildiği şekilde Cemal’e karşı silahlandı ve ne yazık ki bu savaş tek cepheli değil. Raci de Mahir’e diş bilerken, etraflarında sinsi kurtlar dolaşırken ne yazık ki bu hikayede yanan Asiye ve Nergis oldu.
Asiye konusuna geleceğim ama ben artık Cemal’in gerçekleri öğrenmesini istiyorum. Kızının neredeyse tecavüze uğrayacağı için katil olduğunu, sevdiğinin kızı için kendini yakmak istediğini, küçük oğlunun hala kendisiyle ilgili hayaller kurduğunu bilmesi lazım. Onlarla yaşadığı her anla hatalarını telafi etmeye çalışan Cemal’in artık bu yanlışlarını telafi etmesine izin verilmeli bence. Asiye ve çocukların şu anda ihtiyacı olan tek şey bu, Cemal’in onların yanında olması diye düşünüyorum. Burada da üzgünüm ama Asiye’yi artık hatalı buluyorum. Asiye, gururunu bir kenara bırakarak o kabus geceyi Cemal’e anlatmalı yoksa bu işin içinden asla çıkamayacak.
Cemal’le ilgili, terk etmeseydi bunlar olmazdı kafasında değilim ben ama bunu görmek için resme geniş değil biraz daha yakından bakılması lazım diye düşünüyorum. Cemal gençken bir hata yaptı, cahillik mi dersiniz çaresizlik mi bilmiyorum ama Cemal bugün hala pişmanlıktan yanıp, tutuştuğu bu hatanın bedelini ödüyor. Gözünün önünde çocukları başka bir adama baba diyor ya, bir insana verilecek daha ağır bir ceza olabilir mi? Tüm bunlara rağmen benim kafamda mıh gibi kazınan tek bir yer var : Cemal neden bunca zaman sürdürdü bu evliliği? Terapiste terk ettiklerini söyledi ama gerisini sana anlatamam dedi ve bence burası kritik. Cemal’in bir engeli vardı ve bence bunu kaldırdı. Nedret’in Cemal’e değil de Asiye’ye gitmesinin sebebi de bu bence, Cemal’i artık etkilemeyeceğini biliyor. Buradan da Cemal’i geçmişte neyle engellediyse (ben Nedret olduğuna eminim) Cemal Nedret karşısında bu raundu aldı ama düşmanının çok yönlü olduğunu hesaba katmadı. Asiye’nin Cemal’e hala yaklaşmamasını fırsat bilerek savaşın seyrini değiştirdi ve bu sefer bunun sorumlusu Asiye bence, Cemal değil.
Asiye’nin Nergis’in başına gelenleri Cemal’e söylememesini yediremiyorum. Neden kardeşim, neden ya? Adamın haberi olsa olaylar bu raddeye gelmeyecek. Asiye’nin buradaki gururunu altı boş buluyorum, üzgünüm ama biraz sert konuşacağım. Şimdi bu olay kendisiyle ilgili olsa ve söylemese anlarım ama burada durum Nergis’le alakalı ve Asiye’nin yardıma ihtiyacı var. Onları terk eden adama güvenmemekte haklı ama etraflarında bu kadar çakal dolaşırken, Asiye’nin gururu bir kenara bırakmasının vakti geldi. Etraflarında bunca olay yaşanırken, Asiye’nin tek başına herkesle başa çıkabilmesi mümkün değil. Belki Mahir var denebilir ama onunla da ilgili çok net değilim ben, Mahir tüm gerçekleri öğrendiği güne kadar da bu husustaki şüphelerim devam edecek.
Mahir ve Cemal arasında gizliden bir savaş çocuklar için başladı. Cemal zaten Mahir’i sadece bu sebeple bile bir kaşık suda boğacak kıvamda ama asıl mesele Asiye ve Cemal’in geçmişi ortaya çıktığında başlayacak. Mahir eğer o zaman da değişim göstermezse tamamdır ama bu kadar kısa sürede çocuklara, Asiye’ye bağlanması beni korkutuyor. Umarım Mahir hep böyle kalır ama ben nedense pek sanmıyorum. İlerleyen zamanlarda Mahir’in hiç bilmediğimiz yönleri çıkacak gibi hissediyorum. Kindarlığı özellikle beni çok korkutuyor. Raci’nin sırrını Uğur için sakladığını düşünmüyorsunuz değil mi? Babasına gitse dakikasına çözülürdü bu mesele ama öyle değil, gitmedi. Neden peki? Bence Mahir hala intikam peşinde, babasından Raci’den hatta o aileden İntikam almak istediği için sustu diye düşünüyorum. Mahir şimdilik çok kusursuz görünse de benim lügatta öyle bir şey yazmıyor. Kusursuz insan yoktur ama hatasız rolü yapan insan vardır arkadaşlar unutmayın. Hele de Nedret olmasaydı Asiye’nin aldığı kararı düşünecek olursak biz gerçek Mahir’le yakında tanışırız diye düşünüyorum.
Yazının başında Asiye ve Cemal’in ayrılıktan sonra yaşamayı bıraktıklarını söylemiştim. Asiye çocukları için yaşarken Cemal de yaptığı hata yüzünden her gün pişmanlığın cenderesinde öldü, öldü dirildi. Ne zamanki yeniden yolları kesişti Asiye’nin aldığı nefes bile değişirken hala Cemal’e güvendiğini de görebiliyorum çünkü Cemal’in ona attığı son adımı reddetmedi. Sevmeyen, istemeyen kadın bunu yapmaz. Kalp kırılsa da atmaktan vazgeçmez ya Asiye ve Cemal’in kalpleri de paramparça oldu ama işte yeniden birlikte atmaya başladı ta ki Nedret sahneye çıkana kadar.
Nedret ve Asiye arasında geçen sahneden sonra Asiye büyük ihtimalle Cemal’i terk edecektir. Asiye hiç bir koşulda bunu yapamazdı ama Nedret’in cinayeti öğrenmesiyle Asiye kızını korumak için kendini ve Cemal’i gözünü kırpmadan yakacaktır diye düşünüyorum. Gerisini bekleyip göreceğiz….
Bütün ekibin yüreğine sağlık.
Yazıma burada son veriyorum, sevgiyle kalın ve mucizelere inanmaktan asla vazgeçmeyin.