YAZAR : Şeyma BULUT

Geçtiğimiz hafta Aziz’e vurucu bir sahneyle veda etmiştik. Aziz’in kanlar içerisinde yerde kalmasıyla Hatay’da artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını, Aziz, Efnan, Dilruba ve Adem için her şeyin yeniden başladığı bir döneme giriyoruz. Bu dönemin başlangıç ateşini de sevdiği adamı kurtarmak adına Efnan yaktı ve Hatay’da artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

Uzaktan bakıldığında Efnan’ın yaptığını fazla fedakarca düşünülebilir ama onun bunu yapma sebebi sadece aşk değil. Bir şehrin umudu, özgürlüğün, bağımsızlığın sembolüydü Aziz. Efnan’ın sevdiği adam bir şehrin umuduydu ama Pierre istediklerini yapamamaları için elinden geleni yapmaya başladı. Doktorlar engellendi, şehre Aziz’in ölüm haberi yayılırken halk korkuya teslim edilmek istendi. Herkesin korkudan titrediği anlarda Efnan, Pierre karşısına çıkıp “Ben Efnan Payidar!” derken, herkes gibi korkmadığı da kimseye boyun eğmeyeceğini de gösterdi. Efnan ve diğerleri arasındaki en mühim farkın bu olduğunu düşünüyorum. O ne pahasına olursa olsun asla teslim olmuyor, vazgeçmiyor. Pierre de bunu bildiği için Efnan’a belki de onu en iyi şekilde aşağılayıp, benliğini yok edeceği bir teklifle gitti : Benimle bir gece yoksa Aziz ölür.

Pierre, Aziz’in ölüm fermanını imzalarken Efnan sürekli değişen bir ruh haline büründü. Aziz’in cansız bedeni, vuslat hayali kurdukları yatağın üzerine yatmışken Efnan’ın gözlerinde sadece inanç vardı. O, Aziz’in onu terk etmeyeceğini, mücadeleden vazgeçmeyeceği biliyor. Aziz Payidar vazgeçmez, kaybetmez, bir söz verdi mi tutar. Efnan böylesine güçlü duygularla inanıyor hayat arkadaşına. Ona “Ben sana asla ninni söylemeyeceğim” derken sesinde acı, gözlerinde umut vardı. Annesi gibi onu bırakmayacaktı. Efnan zaten hiç inanmadı ki Aziz’in gideceğine, hiç inanmadı onun kendisini ve Hatay’ı yalnız bırakacağına asla inanmadı. Bu sebeple hep bir umutla bekledi sevdiği adamın başını, tıpkı Bir zamanlar sürgünden sağ olarak döneceğine inandığı gibi…

Efnan ve Dilruba arasındaki en bariz fark hep bu oldu. Efnan, Aziz’e hep inandı. Onun hayatta kalacağına, asla vazgeçmeyeceğine, kendisini bırakmayacağına inandı. Dilruba, Aziz’i seviyor buna bir diyeceğim yok ama ona inanmıyor. Yoksa doktorun sözlerinden hemen sonra gitmezdi. Dilruba daha önce de Aziz’in döneceğine, hapisten kurtulacağına da inanmamıştı. Ben sevginin bu kadar basit olduğunu sanmıyorum. Sevgi emektir, mücadeledir, savaşmaktır. Dilruba her defasında ilk mağlubiyette kaçan taraf oldu. Dilruba, Adem’le evlenirken kendisini feda eden taraf olarak görünse de ben buna o şekilde bakmıyorum. Bir insanın sevdiği için kendini feda etmesi başkasıyla evlenmesi değildir. Bu haftaya kadar bunun bariz örneğini bu diziden veremedim ama artık verebiliyorum : Efnan kendisini Aziz’in ve Hatay’ın nefesi için FEDA ETTİ!

Pierre’in Efnan’a yaptığı teklif ve sonrasında yaşananlar hayli garipti diye düşünüyorum. Ben Efnan’ın ne pahasına olursa olsun bir zalime teslim olacağına inanmadım, inanamam. Efnan Aziz’den helallik isteyerek çiftlikten ayrıldığında bende bu kızın planı her şeyi kökünden değiştirecek hissini oluşturdu. Efnan’ın Aziz için her şeyi hatta ölümü bile göze alacağını çok iyi biliyorum ama burada çok ince bir ayrıntı var : Efnan bu fedakarlığı aşktan yapmadı. Bunun altını kırmızı bir şekilde çiziyorum ki Efnan bu fedakarlığı Aziz ve şehri için, özgürlükleri için yaptı. Aziz, Ankara ve masum Türklerin tek umuduydu. Bu yüzden Efnan gerekirse kendini bu denklemden çıkarır, yine de Aziz’in ölmesine, umutların bitmesine izin vermezdi.

Efnan, Pierre konağına gittiğinde ben kolay kolay teslim olmayacağını biliyordum. Efnan ki koca köye karşı durmuş, ayaklarının altındaki deri yüzülene kadar dayak yese de “Benim adım Efnan!” demekten geri durmamış, cesur bir kadın. Pierre ne kadar güçlü olsa da ona boynunu eğmezdi ve eğmedi de. Son sahnede neler oldu bilemem ama ben Efnan’ın gerekeni yaparak oradan çıkacağına olan inancım tam. Zaten sadece Efnan Payidar, Aziz’e ihanet etmeden Pierre karşısından zaferle ayrılabilirdi, başkası değil.

Efnan ve Pierre arasındaki meseleden de az da olsa bahsetmekte yarar görüyorum. Pierre en başında Efnan’ı sadece Aziz’den çalınacak bir taş gibi görürken takıntısı onu başka bir noktaya getirdi. Önce kızın parmağına yüzük taktı, sonra da bir gece istedi. Sanki onunla kendisi evlenmiş de vuslat yaşamak istiyor gibi davranmaya başladı. Bana soracak olursanız Pierre için Efnan artık bir takıntıya döndü ve o takıntısını ele geçirmek için ülkesine dahi ihanet edecek durumda diye düşünüyorum. Yoksa karşı tarafa verdiği bunca kayıptan sonra Efnan’ın peşine düşmezdi. Efnan Pierre karşısında her daim dik duruşuyla beni kendine hayran bırakmaya devam ediyor, Pierre istediğini elde edemeyecek ama bunun için nasıl bir bedel ödetecek işte beni endişelendiren tek şey bu : Pierre şimdi ne yapacak?

Efnan, Pierre ile kocası ve şehrin savaşını verirken Aziz de kendi iç dünyasında bir savaş halindeydi. Anladığım kadarıyla Aziz’in bir yanı gitmek, huzura kavuşmak istiyor. Rüyalarda sürekli aradığı şey huzur, güven ortamı çünkü yolculuğu kendisini en güçlü hissettiği kilimhanede son buldu. Pierre’in yani düşmanının evinde başlayıp, kendi savaşının başladığı yerde bitti. Burada Zülfikar’ı görmesi hem de çocuk olarak görmesinin sebebini şöyle yorumluyorum : Hatay’da Zülfikar gibi çok çocuk, masum, mazlum var ve hepsinin de Aziz’e ihtiyacı var. Kilimhanede başlayan savaşı kazanmadıkça bu mücadele bitmeyecek, huzur da gelmeyecek. Bu sebeple Aziz savaşmak zorunda. O çocuklar için, halk için ayağa kalkmak zorunda.

Aziz’e bu hayatta güç veren iki şey var : İlki mücadelesi, diğeri Efnan’ı. Aziz’in aylarca Efnan’a “Ben seni bir yerden tanıyorum” sözleri boşa değilmiş. Onlar birbirlerine çok uzun zaman önce değmişler. Efnan’ın en çaresiz anında yine yanında sadece Aziz varmış ve bu durum aradan geçen onca yıla rağmen hiç değişmedi. Aziz ve Efnan’ın birbirlerine her daim destek olacakları ta o zamandan belliydi ve Hatice Ana haklı, onlar birbirlerinin kaderi, kim ne yaparsa yapsın onları ancak ölüm ayırabilir…

Aziz ve Efnan böylesine büyük mücadele verirken diğer yandan Adem ve Dilruba çok başka işlerle meşgullerdi. Özellikle de Adem…  İçindeki kıskançlık, haset öyle bir ortaya çıktı ki birlikte büyüdüğü kardeşinin ölümünü dileyecek, ölsün de kurtulayım diyecek aşamaya kadar geldi. Aziz’in Efnan’ı sevmesi, ona aşık olması bile Adem’in öfkesini almaya yetmedi. Çünkü bir amacı, kendisinden, kalbinden başka düşündüğü bir şeyi yok. Bu hususta Adem ve Dilruba birbirlerine çok benziyor diye düşünüyorum. Dilruba da Aziz’den vazgeçmişti, Adem de aynı şekilde davrandı. Öfkesini başka kadınlarla olarak çıkarmaya çalışırken aslında yaptığı her şeyi kendie yapıyor diye düşünüyorum.

Dilruba ve Adem asla mutlu olmayacaklar bence çünkü içlerindeki bencillik onları her zaman kontrol altında tutacak gibi duruyor. Onların mutlu olamadığı ama daha büyük sorunlara rağmen Aziz ve Efnan nasıl mı mutlu olacak? Gelin kısa bir paragrafla anlatayım size.

Aziz ve Efnan çifti daha birbirlerini tanımadan, ruhlarıyla bağlandılar. Ben onları albatros kuşlarına benzetiyorum. Bu kuşlar ruh eşlerini bulana kadar uçarlar, onu bulunca da bir daha hiç bırakmazlar. Aziz ve Efnan birbirlerini bulana kadar uçtular, çöllerden geçip, uçurumlardan yuvarlandılar ve en sonunda yere indiklerinde gül ve bülbülün acılarıyla başlayan hikayeleri birbiri sarıp sarmalayan iki albatrosa döndü. Onlar ilk yaradılışlarından bu yana birbirlerinin kaderi olacaklardı, şimdiyse kaderin onları nereye savuracağını bilemeseler de beraber oldukları sürece galip olmayacakları mücadele yok diye düşünüyorum.

Aşk bir devrimdir. Aziz ve Efnan’ın kalplerinde yanan ateş dört yanı sardı ve bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşan yürekleri zafere çok yakın. Bir aşkın, adanmışlığın karşılığı olan Hatay için çiçekten günler yakın ama bir o kadar da uzak. Aziz ve Hatay halkını her zamankinden çetin bir mücadele bekliyor, heyecanla galip gelecekleri günü bekliyor olacağım

Bu haftalık da benden bu kadar.
Tüm ekibin yüreğine sağlık, haftaya görüşmek üzere, sevgiyle kalın ve mucizelere inanmaktan asla vazgeçmeyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s