YAZAR : Şehriban Simay DEMİR

Yaşamımızın yaptığımız seçimlere göre şekillendiği kanısındayım ve iyi ya da kötü yaptığımız bu seçimlerin sonucunu yaşıyoruz. Yaptığımız her tercihte hayatımız için başka bir ihtimali yok ederken yaşam yolculuğunda yepyeni kapılar açıyoruz. Nergis o küçücük yaşına rağmen ailesi için kendini feda etmeyi seçti. Cemal belki gençliğinin verdiği tecrübesizlikle, belki yaşadığı buhranlardan belki de sadece ne yapacağını bilemediğinden ailesini bırakıp gitmeyi, Asiye’yse onun aksine her şeye rağmen çocuklarına sımsıkı sarılmayı seçti bu yolculukta. Şimdi yeni bir yol ayrımına girmiş olsalar da Asiye’nin tercihi yine çocukları oldu.

Bu hikayenin en masumu kim diye bana soracak olursanız hiç düşünmeden Nergis derim. O bu küçücük yaşında omuzlarında kocaman yükleri olan, gençlik döneminin en güzel yıllarını yaşamak varken pislik bir sapığın yaptığı yüzünden yaşamı karanlıkla boğuşmakla geçen bir genç kız. Psikolojik olarak en çok yıpranan kişi yine o. Koşup oynamak, arkadaşlarıyla vakit geçirmek, hayalleri için savaşıp okumak varken her gün ayrı kaos dolu bir evde diken üstünde yaşıyor. Her an eve polis gelir mi, biri gerçeği öğrenip bizi şikayet eder mi, Necmi bizi satar mı, annem kendisini feda edip gidip teslim mi olur? Endişeleriyle kıvranırken bir de konakta babasının onlardan esirgeyip diğer ailesine gösterdiği sevgiye maruz kalıyor. Dahası öyle bir ruh halinde ki korunma, kollanma ihtiyacı hissediyor ve hiç olmadığı kadar çok baba figürüne ihtiyaç duyduğu bir zaman diliminde ve ona göre babası onu sevmiyordu bile. Nergis’i ilk tanıdığımızda evin küçük annesi olmuş tüm fatura ve alışveriş işlerini o yürütüyordu ve bunları tek başına yanında annesi olmadan yapıyordu. Fakat şimdi göstermiyor olsa da artık dışarı çıkmak, değil tek başına başka biriyle konak dışında gezmek bile onun için işkence olmuş durumda. Hatırlayın at binmeye gittiklerinde bile Nergis’in yüzü gülmüyordu, dalgındı ve çocukluktan beri çok sevdiği atlara binmedi bile. Üstelik uzun bir aradan sonra ilk kez anne babasıyla birlikte olmasına rağmen böyleydi.

Bence Nergis’in gidip teslim olmasının asıl nedeni de bu; o artık katlanamıyor; babasına rahat rahat sarılamamasına, ailesinin bir türlü bir araya gelememesine ve tüm bunlardan kendini sorumlu tutuyor.Bu yüzden onun küçücük bir umuda tutunmasını da bu uğurda her şeyi göze almasını da anlayabiliyorum.

Babası ve ailesiyle yeniden bir arada olma ihtimali bile Nergis’in bu kararı almasına yetti. Çünkü Nergis’in istediği tek şey babasının yanında olması onu koruyup kollaması, ona onu sevdiğini hissetirmesiydi. “Ben senin kızın değilim çünkü değil mi baba? O yüzden yanımda olmadın koruyup kollamadın beni”. Derken yaşadığı hayal kırıklığı Cemal’in anlattıklarıyla bir anda yerini kocaman bir umuda bıraktı; “Yeniden bir aile olabilirlerdi.” İçinde kopan o fırtınalar dinebilir ve geri döndüğünde yeniden çocukluğundaki gibi mutlu bir ailesi olabilirdi. Bu ihtimal her şeye değerdi onun için. O tercihini ailesini yeniden bir araya getirebilmek umuduyla her şeyi itiraf etmekten yana kullandı fakat Asiye bu durumu böylece kabul eder mi hiç zannetmiyorum.

Asiye’nin yaptığı en büyük seçimlerden biri Cemal’le kaçmak bana göre çünkü bu seçim şu an ki yaşamının ilk rotasını belirledi. Fakat bence şu an sorsak on yedi sene öncesine gitme şansı olsa yine Cemal’le gider miydin? Diye hic suphesiz evet derdi zira canından çok sevdiği iki evladı var ve ne olursa olsun Asiye’nin tek önceliği onlar. O yıllar sonra Mahir’le o konağa gelmeyi kabul ettiğinde yaşam yolculuğu ona yepyeni bir kapı araladı. Sevdiği adamla, çocuklarının babasıyla yeniden karşılaştı ve hayat onunla tekrar bir araya gelebilmesi için bir seçenek daha sundu ama bu sefer diğer seçenekte evlatları vardı ve o seçimini yine onlardan yana kullandı. Belki Cemal’e olup biteni anlatabilse bir çıkar yol bulurlardı fakat Asiye bunu şu an göze alamazdı. Cemal’e söylemeyişini anlayabiliyorum zira işin ucunda canından çok sevdiği çocukları var ve bu küçücük bir riske dahi atamayacağı bir konu. Onların zarar görme ihtimali bile Asiye’nin her şeyden vazgeçmesine yeter de artar bile. Ben de Cemal’e artık anlatmasi gerektigini düşünsem de Asiye’nin bu konudaki tereddütlerinin olmasını da anlayabiliyorum; korkuyor. Cemal’e hala güvenemiyor ve Nedret’in nasıl tehlikeli biri olduğunun da, eğer gerçekler ortaya çıkarda Cemal’le Helin ayrılacak olursa onları da beraberinde mahvetmeden durmayacağının da gayet iyi biliyor. Bu yüzden susup oturmasını da Cemal’i kendinden uzaklaştırmaya çalışmasını da yadırgamadım doğrusu. Ama Cemal’e en azından bu konakta neden olduklarını anlatamadığı sürece Cemal bu saldırılarına devam edecek ve maalesef yine arada üzülen çocukları olacak. Tıpkı Nergis’te olduğu gibi.

Cemal ve Asiye arasındaki gizli savaş çocukları etkileyecek elbette ama en çok da birbirlerini yıpratacak. Asiye şu anda çocukları için savaşırken, bir yandan da Cemal’in öfkesinden kaçmanın yollarına bakıyor. Nedret’in tehdidi olmasa şu anda Amasya yollarındalardı, yeniden hayatlarını kurmak için kendi rüya balonlarına döneceklerdi ama bu o kadar kolay olmayacak. Cemal’in sakinleşmesi, Asiye’ninde cesur olması gerekiyor bence.

Cemal’in en belirgin özelliklerinden biri fevri olması. Önünü ardını düşünmeden hareket ediyor ve sonrasında pişman olduğunda da çok geç kalmış oluyor. Bu hafta yine aynı şeyi yaptı. Asiye yaşanan bunca şeye rağmen onunla gitmeyi de ona bir şans daha vermeyi de kabul etti. Sonrasında ” Olmaz, yapamam, düzenimi bozmayacağım” dediğinde neden diye düşünemedi bile çünkü Asiye onu çok derin bir yerinden vurdu. “İstemiyorum seni” Cemal gibi ailesinin dahi istemeyip çocuk esirgeme kurumuna bırakmış , hayatı istenmemenin verdiği o buruk duyguyla geçmiş biri için ne kadar da ağır bir cümle. Asiye bunu bilerek seçmiş zira bunu söylediğinde Cemal’in suratı an be an değişti, yaşadı nasıl istenmeyen biri olduğunu, afalladı, kalakaldı öylece, ta ki Asiye ardını dönüp gidene kadar. O an Cemal’in o “Sende mi?” bakışını kalbimin en derinlerinde hissettim. Arkasından “Bu sefer her şeyi sen mahvettin” derken titreyen sesi o cümleden ne kadar çok etkilendiğini ayan beyan gösteriyordu.

Cemal Asiye’yi en iyi tanıyanlardan biri, çocuklarının annesi, çocukluk aşkı, arkadaşı, dostu. Asiye’nin bunu yapmasının bir nedeni olduğunu anlaması gerekiyordu ve bence Cemal enin olmasa da inanmıyor Asiye’nin öne sürdüğü bahaneye. Çünkü Asiye daha önce “Bizden uzak dur, onunla on defa boşansam da yine onunla evlenirim” dediğinde Cemal kendini geri çekmiş ve ne ona ne de Mahir’e bulaşmamıştı. Fakat şimdi Asiye’yi en çok sinir edecek şeyler yapıyor ve bu sayede tepkisini ölçüp hala onu sevip sevmediğini anlamaya çalışıyor. Fakat bu sefer Mahir için de kartlarını açık açık oynamaya başladı.

Cemal daha önce aralarında ne yaşanırsa yaşansın Mahir’e doğrudan hiç tavır almamış, onu Asiye’yle olan bu aşk mücadelesinde savaş dışı bırakmıştı. Çünkü onun derdi Asiye’yleydi fakat şimdi onun gözünde Mahir yeniden Asiye’yle başlayabilecekken Asiye’nin aklını karıştıran ve Asiye’nin kendi isteğiyle yanında kaldığı kişi sıfatına sahip oldu. Daha önce kendisi gittiği için Asiye mecburen yanında kalıyordu Mahir’in ya da o öyle düşünüyordu. Fakat şimdi Mahir sevdiği kadın tarafından kendisine tercih edilen konumuna geldi ve Cemal bunu hazmedemiyor. Zaten içten içe tavırlıydı, aralarında soğuk bir savaş vardı, yinede Cemal ona karşı öfkesini hep gizliyor, ona yansıtmıyordu fakat artık doğrudan ona yöneltiyor öfkesini ve Mahir bunu çok net görebiliyor. Şu an için anlamlandıramasa da Asiye’yle Cemal’in geçmişini öğrendiğinde onun için de tüm taşların yerine oturacağı aşikar. Bana kalırsa asıl o zaman gerçek Mahir’i göreceğiz ve Cemal’in başlattığı bu savaş işte o zaman çok daha harlanacağını düşünüyorum. Zaten o bir anlık karşı karşıya gelme durumlarına bakacak olursak bu savaşın bayağı çetin geçeceği sinyallerini şimdiden aldım ben. Benim asıl merak ettiğim Asiye’nin bu duruma engel olmak için ne yapacağı, kimin yanında duracağı yahut Mahir’in bu durumda Asiye’ye nasıl bir tavır sergileyeceği.

Nergis “Teslim olmaya geldim” dedi ve bana kalırsa eğer bu durum buradan dönecekse, bu işi buradan döndürebilecek tek kişi şu an yine Nedret. Bunu da sadece gerçekler ortaya çıkmasın, ne Helin ne de cemiyetteki arkadaşları öğrenmesin diye engellemeye çalışır diye düşünüyorum.

Harun beyin, Raci’nin ya da Cemal’in öğrenmesi sonucu değiştirmezken, Asiye’nin o karakola girişi tüm her şeyin ortaya dökülmesi anlamına geliyor ve bence Mahir’in dahi bu konuda yapabilecekleri cok sınırlı. Merakımın doruklarda olduğu bir final sahnesiyle kapattık bu bölümü bakalım neler olacak izleyip görelim.

O zaman bu haftalık da benden bu kadar, Haftaya yeniden görüşmek dileğiyle

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s