Baba dizisi izlerken beni çok yoran, uğraştıran bir dizi oldu. Emin karakter olarak beni o kadar yoruyor ki onu anlamak ve yargılamamak için iki gün üzerine düşünmem gerekiyor. Emin ve hikayesi beni bu hafta çok zorlasa da kusura bakmasın, o birilerini koruyamadı diye büründüğü sert kişilikten dolayı altında yok olan hayatları görmezden gelmeyeceğim. Emin’i anlıyorum ancak onaylamıyorum.
Emin Saruhanlı ilk bölümden beri bana çok tanıdık geliyordu. Ben bu adamı tanıyorum dedim. Ailemi koruyacağım kisvesi altında kızlarını yok sayan, erkekleri de bu düşünceyle büyüten ama çocuklarının kendilerini bulmasını engelleyen bir insan, Emin Saruhanlı. Şimdi bana kimse Resmiye ya da Mirza ya da ölen oğlu Kadir’den bahsetmesin. Tamam, anlıyorum çok zor acılardan geçerek bugünlere gelmişler ancak birilerini kurtaramamanın bedeli bu mu? Emin’in çocuklarını korumak istemesini anlıyorum. Her baba çocuklarını korumak ister ama Emin korumuyor ve daha da kötüsü bunun farkında değil. Emin başta Yaşar olmak üzere tüm çocuklarını Fazilet’le birlikte yok etti! Bir tek Kadir, bir tek o babasına dur diyebildi bugüne kadar. Bunu yapınca da babası onu sevmiyor sandı da kazın ayağı öyle değil arkadaşlar.
Emin’in Kadir’le savaşı bence hiç bitmeyecek. Nedense Kadir’le özel bir sıkıntısı var gibi hissediyorum demiştim daha önce ve oradaki resim netleşmeye başladı. Kadir’in ölen abisinin ismini taşıması bazı şeyleri net görmemi sağladı. Emin’in en sert davrandığı evladı Kadir çünkü onu kaybetmekten çok korkuyor. Şimdi bana “Yazar hanım Kadir’i yok sayıyor!” diyeceksiniz ama öyle değil işte. Emin kendi küçük oğlunu kaybetti ve şimdiki Emin’e dönüştü. Koruma hususundaki yöntemleri farklı ama tek amacı Kadir’i korumak ama nasıl? Kadir ağaçtan düşüyor, Emin ona uyuşturucu verilmesini istemiyor çünkü bir daha ağaçtan düşerse ölebilir, Emin Kadir’i geride bırakarak İstanbul’a gidip önce onu bezdirmek istiyor ancak istediği gibi olmayınca koşa koşa oğlunu almaya gidiyor çünkü ondan çok uzakta oğlunu koruyamazdı. Bunlar tamam ama neden oğlunu hapiste bıraktı? Kadir’e sorarsak kendisini dinlemediği için cezalandırıldığını söyler ama bence Kadir katil olmasın diye Emin sadece önlem aldı. Bunların hepsi Emin’ce oğlunu korumaktı ama Kadir’in çerçevesinden bakınca babasının sevmediği, kabullenmediği çocuğuydu. İşte Emin ve Kadir arasındaki sorun tam olarak bu : İLETİŞİM KURMUYORLAR! Emin de oğlunun ona olan dik başlılığını hep başka yorumladı ta ki biri çıkıp ona gerçekleri anlatana kadar : Sevil!
Sevil, Kadir’le ilgili Emin’le yüzleştiğinde belki de yıllarca kimsenin yapamadığını yaptı. Evet Kadir de babasına bazı şeyleri anlatabiliyor ama Sevil gibi doğrudan ve suçlayarak anlatabilen olmamıştı. Sevil “Sen çocuklarını yok ediyorsun!” derken haklı olduğunu düşünüyorum. Ailesine mutluluk vermeyen biri onları nasıl koruyacak ki?Servet, Kübra, Büşra… Bu yöntem işe yarasa bu çocukların hepsi mutlu olurdu değil mi? Sevil çok doğru bir soru sordu Emin’e “Evinde çocukların gülüyor mu?” dedi. Emin fark etmese de koruduğu (!) çocukları mutlu değil, mutsuz, biçare! En mutsuzu da kim biliyor musunuz? Çocukları içinde en çaresiz olanı? Büşra… Eminve Fazilet’in sessiz kızları en büyük kurbanları oldu.
Büşra, hayatını ailesine adamış bir kız çocuğu. Tek istediği babasını utandırmayan, annesinin gurur duyduğu bir evlat olmaktı ama yaşadıklarını kaldıramadı. Büşra sırtındaki yükleri bir türlü atamıyor çünkü ailesinin ona biçtiği rolü öylesine kabullenmiş ki onların istemediği bir şey yaptığında kendini kaybedecek noktaya geliyor. Hatta bu öyle bir ruh hali ki Büşra bu düşünceden sıyrılamadığında kendisine dahi zarar vermeye başlıyor. Bunun sebebini uzun uzun düşündüğümde aslında onun kendisini bulamadığını görüyorum. Büşra içindeki cevherin farkında değil çünkü anne ve babası hiç görmesine izin vermediler. Fazilet’in Kadir’e söylediği gibi “Kadın kocasına bakar, çocuk doğurur, evini çevirir!” düşüncesini Büşra’ya öyle bir şekilde dayatmışlar ki bir başkasına sevgi beslemeye başladığında dahi kaçmaya, uzak durmaya çalışıyor. İlhan, Büşra’nın hayatına öyle bir noktadan temas etti ki Büşra ne kadar kaçarsa kaçsın ruhunu teslim etmemek için mücadele ettiği adamı tedabi etmeye başladı. Bana soracak olursanız İlhan ve Büşra birbirlerinin ruh eşleri, sadece şu anda farkında değiller, o kadar.
İlhan ve Büşra’nın yolları bir intikam planıyla kesişti. Büşra, henüz bilmese de İlhan’ın ona yaklaşma sebebi Saruhanlı Ailesi’ne darbe indirmekti ama Büşra’yı, onun nahif kalbini tanıdıkça işler değişti. İlhan hala kabul etmese de Büşra’ya kapılıyor hem de hiç fark etmediği ve de istemeyeceği şekilde bağlanıyor. İlhan gibi bir adamın bir ilişkide öncelikleri olur, mesela cinsellik ister, karşısındaki kadın sadece parası için onunla olur ki İlhan gibi bir adam bunun da oldukça farkındadır. Bu sebeple Büşra onu şaşırttı. Büşra ona börek yapan, çocukluk anılarını, acılarını paylaşan, bunu yaparken de kendisinin çocukluk acılarını tedavi etti. İlhan hayatında ilk kez bunları yaşıyor ve şimdilik çok hoşuna gidiyor ama size kötü bir haberim var : İlhan bunun aşk olduğuna uyandığı anda Büşra’yı görmezden gelmek isteyecektir çünkü ona göre aşk gibi bir duydu zayıflıktır.
İlhan Karaçam’ı iki karakter arasında sıkışmış bir adam olarak görüyorum. Bir yanı ilgiye ve sevgiye aç bir adam. Büşra’nın ona safça gösterdiği sevgi, İlhan için çok farklı bir çünkü bugüne kadar böyle bir ilgi görmedi. Şimdilik bu hoşuna gitse de doktorunun ona yaptığı aşk imasından sonra bunun saçma olduğunu ve kendisi gibi insanların değil, diğer zayıf insanların aşık olacağını anlatırken göz yaşlarına hakim olamadı. “Ben yalnız öleceğim!” dedi ve buradan da İlhan’ın da aslında Büşra’dan farklı olmadığını gördüm. Nasıl ki Büşra ailesinin ona biçtiği rolden çıkamıyor, İlhan da babasının ona dayattığı karakterden kurtulamıyor. Kurtulması için de önce kendi içinde değerli olduğunu anlaması gerek diye düşünüyorum. Şimdilik bu değeri anlayacak kıvamda olmasa da zamanla, kalbine döndükçe İlhan da kendisini bulabilir diye düşünüyorum ki hatta bana sorarsanız ileride Kadir’le de araları iyi olabilir. İlhan’ın kendileriyle benzer bir hayat yaşadığını bilmedikleri için şu anda onu kötü olarak kodluyorlar ama bir süre sonra Kadir de bu yıkık, dökük adamı anlayacaktır diye bir hayal kuruyorum.
İlhan kendi içerisinde savaş verirken, dönüşmeye çalıştığı kişiliği Kadir ve Burak’a büyük sıkıntı yaratmaya devam ediyor. İlhan’ın hamleleri yüzünden Burak ve Kadir için çarşı, pazar karıştı. İlhan’ın aldıkları nefesi takip ettirdiğini de bildiklerinden kapalı kapılar ardında işlerini halletmek zorundalardı. Size bir sır vereyim mi Emin şirketi Kadir ve Burak’a bıraksa olaylar hiç bu aşamaya gelmezdi ama neyse. Kadir şirketi, geleceklerini kurtarmak için kollarını sıvadı ama karşısına oldukça çetin bir kadın çıktı : Elif !
Kadir satılmak üzere olan fabrikayı kurtarmak için anlaşma aşamasında oldukları adamın kızıyla anlaşmak zorunda ama bu sandığı kadar kolay olmadı. Elif ilk bakışta insanları aşağıda ve küçük gören yapısıyla dikkatleri üstünde çekerken Kadir uyguladığı akılcı bir planla bu kadını ikna etti. Elif, karşısında insanların geri çekilmesine ve onlara yukarıdan bakmaya alışık biri o yüzden de Kadir’e karşı ilk tavrı negatifti ama bu tip insanları etkilemek için onlarla eşit seviyeye çıkmalı ve hatta onlardan iyi olduğunuzu hissettirmeniz gerekir. Kadir bir ata binerek atının üstünde kendisine üstten bakan kadınla eşit seviyeye çıkarak “Sana yalvarmıyorum!” imajını çizerken, Şirazi örneğiyle de “Senden üstünüm!” mesajını verdi. Bu sayede Elif onunla yarışmaya başladı ve Kadir bu stratejisi sayesinde İlhan’la girdiği savaşta ilk galibiyetini almış oldu.
Kadir bu başarısını koşa koşa babasına anlatamadı ya işte ben orada çok üzüldüm. Büşra ve babasının kucaklaşmasını, Emin’in kızından özür dilemesini, onu bağrına basışını gördüğünde gözlerinde tek bir şey vardı : Beni neden sevmedin baba? İşte Kadir’i ilk kez bu şekilde gördüm ve boğazım düğümlendi. Küçük kardeşine sevinse de babasından göreceği ufacık bir sevgiye ihtiyacı olan bir çocuk olarak ona bakışındaki mahzunluk beni çok üzdü.
Emin’in artık bir noktadan sonra Kadir’i de bağrına basmasını, çocuklarına şefkat göstermesini bekliyorum. Onlarla arasına çektiği duvarı kaldırmasını istiyorum. Sevgi bu değil, kimseyi bu şekilde koruyamayacağını anlaması gerekiyor bence. Umarım hayırsız oğlu Servet’le yaşadığı tecrübe biraz olsun aklını başına getirir diyeceğim ama çok da umutlu değilim.
Yazımı bitirmeden önce bir şey söylemek istiyorum : Maalesef Sevil’in hikayesi dizide sona yaklaştı gibi duruyor. Beril Pozam ve Tolga Sarıtaş iyi bir uyum yakalamışlardı ama sanırım senaristlerimiz bu hikayeden vazgeçti. Şu anda dizide bana aşk olarak hikayesi geçen tek çift İlhan ve Büşra! Özge Yağız ve Hakan Kurtaş’ın iyi bir uyum yakaladıklarını düşünüyorum. Kimyaları tuttu ve çift olarak diziyi onların duygusal hikayesi götürüyor. Umarım Kadir’ e de aynı şekilde etkileyici bir hikaye yazılar, aşkla biriyle yoğrulmasını izlemek istiyorum.
Bu haftalık da benden bu kadar arkadaşlar. Haftaya görüşmek üzere, sevgiyle kalın ve mucizelere inanmaktan asla vazgeçmeyin.