YAZAR : Şehriban Simay DEMİR
Bu hafta ekran karşısından kalkarken tonlarca soru vardı aklımda; sevgi nedir, sevmek dediğimiz şey neden bu kadar önemli, birinin sevgisine neden muhtacız? Nergis’in, Cemal’in Mahir’in ve hatta Asiye’nin istediği tek şey sevilmek olunca ben de bu konuyu düşünmeden duramadım. İnsan sevgisiz yaşayamaz. Bence beden yaşamaya devam etse bile ruh sevilmeden, sevgiyi hissetmeden, karşılıklı doyuma ulaşmadan devam edemez, etse bile hep bir şeyler eksik kalır. Cemal’i ilk tanıdığımızda tam da böyleydi, bir tek o değil Asiye de aynı durumdaydı ve ikisi de bedenleri yaşayan ama ruhları kaybolmuş, çiçekleri solmuş birer kuru dal parçası gibiydi.
Asiye daha görmediğimiz, bilmediğimiz çok şey yaşamışken her şeye rağmen öyle yaşama tutunmaya çalışması beni çok mutlu ediyor. Tüm olumsuzluklara rağmen kendine ve çocuklarına bir dünya kurabilmiş ama bu uğurda kendini de, benliğini de yok etmiş. Cemal’in elini tuttuğu için ailesinin sevgisini kaybetmişken maddi sebeplerden dolayı da Cemal ve sevgisini kaybetti. Üstelik bir tek o değil evlatları da bu sevgisizliğe mahkum oldu. Halbuki Asiye’nin istediği tek şey Cemal’in onu bırakmamasıydı. Açlıktan yaşadıkları sefaletten çok bence Asiye bunu affedemiyor; Asiye’yi onsuz bırakıp gitmesini. Asiye sevginin en güzelini Cemal’le tadıp Bunu yaşamışken bir anda sevdiği adam onu yarı yolda bırakıp sonsuz bir yokluğa mahkum etti fakat o çocukları bunu hissetmesin diye hem ana hem de baba sıfatlarına bürünmüş anladığım kadarıyla ve Mahir’le tanışana kadar hayatları sadece o üçünden oluşmuş.
Mahir terk edilmeleri en derininde yaşamış bir insan; babası istememiş başka aileye vermiş, lisedeki aşkı başka birini sevmiş, evlenecekken kıl payı terk edilmiş ve şimdi Asiye’nin onu sadece dost gibi gördüğü gerçeğiyle karşı karşıya. Belki de bu yüzden ilk kez koşulsuz, kayıtsız, şartsız sevilmek istedi ve Zuhal’e gitti. Aslında bana kalırsa o sadece biri de onu sevsin, onu özel bir yere koysun derdinde. Herkesi seviyor, herkese iyi davranıyor, sürekli olgun ve çözümcü bir yaklaşım sergiliyor insanlara karşı. Çünkü böyle yaparsa ancak çevresindekiler tarafından sevileceğini zannediyor. Ancak bu şekilde istediği sevgiyi alır diye düşünüyor ve Zuhal bunların hiç birini yapmaya gerek duymadan ona salt sevgisini sunuyor. Bu yüzden Zuhal’in yanına gitti Mahir. Burdan Anlıyorum ki Aslında Mahir Asiye’ye de aşık değil. Belki hayranlık, belki merhamet ya da yol arkadaşlığı ama aşk değil bu.
Zuhal’in Mahir’den hoşlanması tuhaf bir şekilde Mahir’in hoşuna gidiyor bu bende acaba Mahir sadece sevilmek mi istiyor? Düşüncesi yaratıyor. Zira dediği kadar Asiye’ye aşık olsaydı, Zuhal ona senden hoşlanıyorum dediğinde bu duruma bu derece mutlu olmazdı. Dahası sırf Asiye onu reddetti diye onu seven ve ilgi duyan birinin sevgisine sığındı, bu yüzden ben onun Asiye’ye aşık olmadığını sadece onu sevdiğini zannettiğini düşünüyorum. Şöyle anlatayım; Mahir belki de hayatında böyle fedakar, çocuklarına sevgi dolu merhametli bir kadınla hiç tanışmadı. “Asiye çocuklarına karşı sonsuz sevgi dolu” Ondan etkilenmesinin asıl sebebi bu ve ben artık bunu aşk diye adlandıramıyorum. Zaten insanlara böyle bağlanmasını sebebi de bu yaşadığı sevgisizlik travması değil mi?
Öte yandan kendisinin henüz neden olduğunu bilmediği bir şekilde Cemal’le savaş halinde buldu ve bunu sorgulamaya başladı. Üstelik farkında olmasa da tüm yapbozu çözmüş durumda geriye sadece eksik bir parça kaldı;Asiye’nin bu yapbuzdaki yeri.
“İki evli adam olmasak cidden aynı kıza aşık olduğumuzu düşüneceğim.” Mahir zeki bir adam Cemal’in imalarında ona olan tavırlarının da farkında. Fakat anlamlandıramıyor çünkü bağlantı kuramıyor ve gördüğüm kadarıyla Mahir Cemal’le kapışma konusunda asla geri adım atacak durumda da değil. Mahir’le Cemal’in arabadaki yüzleşmesinde gördüm ki Mahir baya iyi bir gözlemci ve Cemal’in ona karşı olan tüm hareketlerini tek tek kodlamış kafasında. Onu kıskandığını da kendiyle kıyasladığını da fark etmiş. Muhtemelen Asiye’yle ilgili de bir şeyler oluşmuştur kafasında ama ne Cemal’e ne de Asiye’ye konduramadığı için sadece zihninde yer etmemiştir.
Mahir Asiye’nin kalbinde yer edinmeye çalışırken onun kalbinin zaten her zerresinin dolu olduğunun farkında bile değil henüz. “Keşke benden nefret etseydin de yine de seni bana çeken bir şey olsaydı” Mahir Asiye’nin kalbindeki Cemal yerine tüm ruhuyla sahip olmak isterken, Cemal belki de sadece bir gün Mahir’in yerinde olmak için ömrünü vermek için hazır gibi. Çünkü Cemal de Mahir gibi en derinlerinde sevilmemiş, istememiş olmanın verdiği acıyla kavruluyor ve sevgisine muhtaç olduğu tek kadın başkasını seviyor. Ne yaparsa yapsın Asiye’nin kıymetlisi, güvendiği, sevdiği tek erkek Mahir çünkü ona göre.
Cemal Mahir’i kusursuz görüyordu; ideal baba, ideal eş, sevgi ve doğruluk dolu bir insan. Sanki Mahir’in hiç falsosu yoktu ve Cemal ister istemez bu kıyaslama da kendini aşağı görüyordu ondan. Bu yüzden üstüne gidiyor ve sürekli alttan alttan laf sokuyordu. Bundan dolayı onu Zuhal’le öpüşürken görünce onunda hata yapabilen, göründüğü kadar kusursuz olmayan ve daha önemlisi artık yarışabileceği bir rakip olduğunu hissetti, anladı. Artık Asiye’ye karşı “Bak onunda bir kusuru varmış hem de kusurların en büyüğü” diyebileceği kanıtı vardı elinde.
Cemal her şeyi doğal akışının içinde yaşadığı için, olduğu gibi gördüklerini aktardı ama ne çare! Her şeyi adım adım hesap etse de bilgi eksikliği onu hep gafil avlıyor. Cemal’in bir türlü hesaplayamadığı kısım Asiye’nin zaten bunu biliyor oluşu ve Mahir’le gerçekten evli olmadığı için ilgilenmiyor olmasıydı. Cemal bunu bilmediği için Asiye’nin tepkisizliğine ve Mahir’e bu kadar güveniyor oluşuna çıldırdı. Açıkçası o orada delirip, Asiye öyle tepkisiz kalırken ben ekran karşısında kahkaha atıyordum.
Asiye’yle Cemal yüzleşirken sanki Cemal ilk kez Asiye’nin yaşadığı zorlukları anlıyormuş gibi hissettirdi bana. Kendi yaşamıştı ama Asiye yaşamaz diye düşünmüş bu zamana kadar. “Sen bir çocuğun canı çekmesin diye manavın önünden geçmemek ne demek biliyor musun? Biliyorum.” Cemal yaşadığı ve artık katlanamadığı o duruma istemeden de olsa Asiye’yi mahkum etti. O gittikten sonra belki de hayatlarının daha iyi olacağını düşündü. Fakat ne Asiye’nin ne de çocuklarının onun parasına ihtiyacı yoktu, onun varlığına sevgisine ihtiyaçları vardı ve maalesef Cemal bunu çok çok geç anladı. Hep Cemal’in giderken bir şeylere güvenip gittiğini düşünmüştüm ama bunun evlendiklerinden beri görüşmedikleri Asiye’nin ailesi olabileceği hiç aklıma gelmemişti doğrusu. “Ben gittikten sonra ailesi ona acır, bakar, affeder” diye düşünmesini anlayabiliyorum ama hala neden tek bir sefer bile arayıp sormadığını bir haber almaya çalışmadığını bilmiyorum ve bana kalırsa bu işin altından da yine Nedret ve onun sinsi planları çıkacak.
Cemal daha sadece Asiye ve çocuklarının yaşadıklarının fragmanını izlemişken perişan oldu. Tüm gerçekleri öğrendiğinde Asiye’nin onu affetmediği gibi o da asla kendini affedemeyecek. Hele de yüzünde bir damla yaş görmeye dahi katlanamadığı “Cennet kokulusu”nun yaşadıklarını öğrendiğinde bu dünyada cehennemi tatmak, ateşlerde yanmak ne demek asıl o zaman tadacak bana kalırsa. Asıl o zaman içinde yatan o kızgın aslan uyanacak ve bence işte o an değil Nedret hiç kimse onun öfkesinin önünde duramayacak. Benimse en büyük arzum Necmi’nin de bundan payını alması ve cezasını çekmesi. Bunu şiddet uygulasın olarak algılamayın adaletin yerini bulmasını istiyorum sadece.
Zaman geçiyor Mahir ve Asiye’nin evliliklerinin sahte olduğunu, çocukların Mahir’in olmadığını neredeyse herkes öğrendi. Her şey bir bir ortaya çıkarken bakalım Nergis’in yaşadığı olay, Cemal’le Asiye’nin geçmişi ve Nedret’in yaptıkları ne zaman açığa çıkacak. Doğruların er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. İzleyip görelim.
Bazı gelen eleştirilere genel bir cevap vermek istiyorum. Kaderimin Oyunu Cemal ve Asiye’nin hikayesi ve bizim nezdimizde onların aşkları işleniyor. Akın Akınözü ve Öykü Karayel’in de güzel bir performans sergilediklerini düşünüyorum. Başlatılan sosyal şiddete dahil olmayacağım sadece söylemek istedim.
O zaman bu haftalık da benden bu kadar, haftaya yeniden görüşmek dileğiyle
Exelente resumen del escrito.
Me gusta disfrutar de cada episodio de
EL JUEGO DE MI DESTINO
Le saludo. Desde PARAGUAY 🇵🇾🇵🇾
Bendiciones🙏❤
BeğenBeğen