YAZAR : Şeyma BULUT

Bir dizi yorumlamaya karar verdiğimde, o dizideki her bir karaktere eşit uzaklıkta bakar tarafsız olarak o karakterin ne düşündüğünü, neden öyle davrandığını sorgulayarak yazmaya özen gösteririm. Kendi kimliğimi bir kenara koyar ve sadece karakterin dünyasına dahil olarak bakarım olaylara. Bugüne kadar Cemal’e, Mahir’e, Asiye’ye, Helin’e ve hatta Nedret’e bile böyle yaklaştım. Yargılama yapmamaya ve bunu yaparken onları olumlamadan yaptıklarını yazmaya özen gösterdim. Fakat artık bir iki eleştiri yapmanın zamanı gelmiştir belki de ne dersiniz?

Asiye, Asiye, Asiye…Beni bu hafta çok zorladı, gerçekten zorladı. Asiye çocuklarını korumaya çalışırken kendinden ödün vermekten çekinmeyen bir karakter, tamam aldım kabul ettim de bazı şeyler artık beni zorlamaya başladı. Bugüne kadar susmalarına, çocukları için kendisine yapılanlara sessiz kalışına, tüm sebeplerine hak vermesem bile saygı duyarak ve anlamaya çalışmak yazdım. Fakat bu sefer korkularını, Cemal’in ona yakıştırdığı sıfattan dolayı söylememesini hatta sırf o teslim olduktan sonra çocukların güvenliği için bu seferde sustuğunu anlasam da Cemal’e hala neden bazı şeyleri anlatmasını bekliyorum ya! En azından “Bilmediğin şeyler var!” demesini beklerdim ama demedi. Aslında yaptığı bence çok saçma ve çocukça! Anlatsa rahatlayacak ama hepimiz bu kadını tanıyoruz diye düşünüyorum, asla çatır çatır anlatmayayacak.

Asiye’nin penceresinden bakınca durum hiçte o kadar basit değil. O, Cemal’e belki tüm gerçeği açıklardı, en azından Nergis kısmını atlayarak doğrusunu söylerdi ama bence anlatmamasının asıl nedeni ona sarf ettiği cümlede saklı; “Sen beni çoktan yargılamışsın!” Cemal’in onu dinlemeye ya da gerçekleri öğrenmeye değil de hesap sormaya geldiği kanısına vardığı anda kendini açıklamaya çalışmayı bıraktı. Asiye’yi asıl yıkan da bu oldu. Kendisini en iyi tanıdığını düşündüğü adam onu hiç tanımamış gibi davranmaya başlayınca Asiye de susmaya devam etti. Her şey bir yana Asiye’nin yaşadığı hayal kırıklığını düşünebiliyor musunuz? Asiye ki on yıl deli gibi sevdiği evli olduğu ve iki çocuğunun babası olan kişiye, onu terk edip gitmesine rağmen kızmamış biri. Onu doğum yaptığı gün hiçbir şey söylemeden iki çocuğuyla soğuk bir hastane odasında bırakıp gitmiş adama bağırmamış bile. Yedi yıl sonra başka bir kadınla evlenip bir de çocuğuyla mutlu bir hayat sürdüğüne şahit olduğu aşkına “Bizim ne suçumuz vardı?” diye bile hesap bile sormamışken, onun bir sebebi vardır demişken Cemal’in onu dinlemeden birini sırf kıskançlıktan öldüreceğini düşünmesi, üstelik bunu onun tarafından dinlenilmeden direkt yargılayıcı biçimde yapılması Asiye için çok ağır oldu, seneler sonra Cemal onu yine yüz üstü bıraktı. Yaşanan onca şeyden sonra Cemal’in en azından sevdiği kadını dinlemesi gerekirdi ama kıskançlıktan gözü dönen bir adamdan çok da mantıklı olmasını beklemek kutupta güneşlenmek gibi bir şey, gereksiz.Asiye onca yaşanan şeye, yarım kalmışlıklara, Helin’e rağmen Cemal’i yeniden kabul etmeyi bile düşünürken, sevdiği adamın onu sorgusuzca yargılamasına katlanamadı. Cemal’in sonradan aklının başına gelerek sorduğu “Seni dövdü mü, üzerine mi yürüdü, bir sebebi olmalı” soruları hükümsüz kaldı çünkü artık bir önemi yok. Üstüne üstlük bir de Cemal’in bir an bile bu kadına hesap sormaya hakkı yokken bunu yapması da ayrı bir ironi ama neyse!

Cemal’in geçmişin hesabını vermeden, aradakileri anlatmadan, neden dönmediğini söylemeden kimseye hele hele Asiye’ye kızmasını kabul etmiyorum. Çocukları söz konusu olsa bile Cemal’in herhangi bir konuda, herhangi bir şekilde Asiye’den hesap sormaya hakkı yok. Bugün Asiye ve çocukları kaçak durumdaysa, Nergis katil olmuş ve tüm aile Mahir’e ve o konağa sığınmışsa bunların tüm sorumlusu dolaylı da olsa Cemal’dir. Amasya gibi küçük bir Karadeniz ilinde baba başlarında olsa kimse bunu yapmaya cesaret edemezdi. Sahipsiz oldukları için bunlar yaşandı. Sebep her ne olursa olsun ailesinin sorumluluğunu almamış ve onları kaderine terk etmiş bir adam günahlarının bedelini ödemeden Asiye’ye “Neden” diye soramaz nokta! Eğer Asiye’nin teyzesi Almanya’ya gitmeseydi ve Asiye çocukları ona emanet edip teslim olsaydı belki de Cemal’in hiçbir şeyden haberi dahi olmayacaktı. Üstelik bu olaylar olmasa Cemal belki de hiç arayıp sormayacak hayatına yarı ölü şekilde devam edecekti. Bu yüzden ben Asiye’ye olduğu kadar Cemal’e de kızgınım bu konuda. Fakat artık Cemal’in pişmanlığını değil telafilerini görmek istiyorum, çocuklarıyla oturup gülmesi, eğlenmesi telafi değil. Artık inisiyatif almasını, harekete geçmesini görmek istiyorum aksi durumda söyleyeceği hiç bir şey bu haftaki kıskanç ve çağ dışı tavrının bahanesi olamaz.

Her şeyi geçtim Cemal pişmanlığını bu kadar dile getirmişken oluşan ilk sorunda yine aynı şeyi yaptı: Kaçtı. Asiye’yi yine ve yeniden dertleriyle başbaşa bıraktı. Dahası o bu zamana kadar pişmanım deyip durdu ama bunu gösterecek tek bir adım dahi atmadı. Asıl fenası ne biliyor musunuz? Asiye’lerin o konağa gelişi neredeyse 5 ay olacak ama Cemal geçmişi telafi etmek adına hiçbir şey yapmadı. Asiye’yi geçtim Nergis’i karşısına alıp “Ben yokken siz neler yaşadınız, başınıza bir şey mi geldi, Amasya’dan buraya sizi sürükleyen şey ne?” diye tek bir sefer sormadı. Ailesinin hayatında yedi sene onsuz geçmiş ama Cemal bunu merak dahi etmiyor. Çünkü Cemal duyacaklarından korkuyor. Çünkü Cemal söylediği kadar tanımıyor Asiye’yi. “O yaptıysa illaki vardır bir sebebi, Asiye öyle biri değil” demek yerine onu dinlemeden yargılayıp, infaz etti. Asiye zamanında Cemal’e “Bekledim, Cemal geri gelecek, bir sebebi vardır gidişinin, anlatacak ve ben onu affedeceğim” demişti. Cemal gelmemesine rağmen o emindi bir sebep vardı ve o gelip anlatana kadar bekleyecekti. Halbuki Cemal daha Asiye’yle konuşmadan kararını vermiş ve öyle gelmişti konağa: O aşığını kıskançlıktan öldürdü. Asiye’ye bu denli kızmasını sebebi de bu bence; kıskançlıktan gözü döndü. O yokken Asiye’nin birileriyle aşk yaşamış olma düşüncesi onu delirtiyor. Dahası Asiye’nin ona hala aşık olup olmadığından da emin değil ve bu onu çıldırtıyor. Çünkü o sandığı kadar iyi tanımıyor Asiye’yi.

Cemal her defasında bastıra bastıra söylediği “Seni en iyi ben tanıyorum” cümlesinin altı bomboş maalesef. En sevdiği rengi bilmek, hayallerini öğrenmiş olmak, bir anıyı paylaşmış olmak Cemal’in Asiye’yi tanıdığı anlamına gelmiyor. Birini tanımak demek; ne yapıp yapmayacağını anlamaktan, bir olay karşısında tepkisini tahmin etmekten, yaptığı bir davranışın nedenini anlamaktan geçiyor bana göre. Ve üzgünüm ki Cemal bu konuda sınıfta kaldı. Asiye bir olayda Cemal’in göstereceği tepkiyi çok iyi biliyor ve fark etmişsinizdir Asiye her defasında ona göre davranıyor. Ama Cemal; en basitinden bir kere durup ” Ben bu kadını iki çocuğuyla yüz üstü bırakıp gittim, bana bir kere bile neden diye hesap dahi sormamışken nasıl olur da birini sırf kıskançlıktan öldürür?” diye düşünmesini beklerdim. Ama yok onu bile yapmadı. Bir tek o da değil Cemal bu olayda gözü kapalı daldığı bir tuzak var ve Cemal’in kolay kolay görebileceğini de zannetmiyorum. O her işin içinde parmağı olduğunu bildiği Nedret’in bir şey yapmış olabileceğini hep en son aklına getiriyor. Dahası Helin’in yapmış olma ihtimali aklının ucundan bile geçmiyor ve Necmi gibi pislik olduğunu bildiği bir adamın sözüne güvenip Asiye’yi suçluyor.

Sizce Cemal nasıl biri? Ailesini çok seven, çocukları için her şeyi yapabilecek, Asiye için dünyayı karşına alacak biri öyle değil mi? Peki bu adam bu kadar seviyorken nasıl oldu da bıraktıktan sonra bir daha hiç arayıp sormaya tenezzül etmedi, onları konakta görünce mi sevgisi, aşkı kabardı? Evet tam olarak bu sorulardan dolayı Cemal’in bir sırrı olduğunu düşünüyorum ve bunun artık bize verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Cemal karakteri aşırı derecede tutarsız yazılıyor. Sürekli fikirleri, davranışları değişiyor, yaptıklarıyla söyledikleri birbirini tutmuyor, neden mi? Cemal karakteri savruluyor da ondan, karakterin altı bomboş, temeli sağlam yazılmamış ve bu onu tutarsız yapıyor. Düşünsenize karısına kızına aşık bir adam onlarsız nefes alamam diyor ama bir kere bile arayıp ne durumdalar sormuyor, bunca sene merak etmiyor. Mümkün mü böyle bir şey? Bu durum için ya artık izleyiciye sağlam bir şey verilmeli ya Cemal bildiğin şizofren. Ben başka açıklama bulamadım. Bulan varsa banada söylesin.

İkisiyle de ilgili konuşmak istediğim daha çok şey var ama sanırım biraz daha arkama yaslanıp olanları izlemeye devam edeceğim.

Cemal bu kadar tutarsızken Mahir başından beri aynı kişi. O çıkarcı ve bencil biri. İçinde çok sinsi bir yan var ve artık bunu gizleme gereği duymuyor. Göz göre göre savaş ilan etti Cemal’e ve bunu yaparken Nergis’e Uğur’a ve hatta Asiye’ye müdahalede bulunma hakkını kendine görüyor. Mahir’in yaptığı iyiliği asla göz ardı ediyor değilim yanlış anlaşılmasın ama Asiye’yi farkında ya da değil bunun altında eziyor. Kendisi için Uğur’un aklını karıştırıyor ve Nergis en başından beri “Babamız değilsin, annemin kocası değilsin” demesine rağmen ondan da öyle davranmasını bekliyor. Babası hakkında konuşunca da tavır yapıyor. Sanki 15 yaşında olan Nergis değil de o. Saplantılı olmaya başladı bu konuda ve Asiye henüz bunu fark edebilmiş değil. Üstelik Uğur’la artık bir baba oğul ilişkisi için değil de Asiye’ye ulaşabilmenin bir koridoru olduğunu düşündüğü için bu kadar ilgilendiğini düşündürtmeye başladı bana. Bakalım altından ne çıkacak?

Madem bu hafta eleştireceğiz dedik o zaman değinmek istediğim bir konu daha var: Dizimizin kadınları; Asiye, Meral, Helin, Zahide hatta Nedret nerden tutsam elimde kaldılar. Asiye’nin sahilde Meral’e söylediği söz açıkçası çok çok zoruma gitti. “Evli olan o bırak o düşünsün, sen üzülme” gerçekten mi? Asiye gibi aynı şekilde aldatılmış, terk edilip gitmiş bir kadın bunu mu söylüyor? Hani empati? Üstelik Cemal çocuklarını ve Asiye’yi bırakıp gitti diye ona düşman olan Meral bile isteye aynı şeyi yaptı dahası Helin gibi bilemeden de değil, bile isteye Raci’yle sözde aşk yaşadı. Helin’den ne farkı kaldı, ondan daha aşağı bir pozisyonda değil mi onun yaptığı? Bence Raci gibi Zahide de aşık falan değil, kendini buna inandırıyor tıpkı onunla mutlu olduğuna inandırdığı gibi. Raci’yle ayrılırsa ne yapacağını bilemeyecek, üstelik bir de içinde olduğu statü ve sosyete hayatı var ve bunları kaybetmek istemiyor, Helin gibi o da bağımlı.

Helin’e zaten diyecek söz bulamıyorum. Bir kadın, bir anne olarak yaptıkları akıl alır gibi değil. İstenmediğini bildiği halde hala planlarla kocasını yanında tutmaya çalışıyor bunu yaparken hiç düşünmeden bir hemcinsini eziyor. Zahide gibi mutsuz olduğu, sevilmediğini bildiği halde sırf yanındakine bağımlı olduğu için gururunu, kadınlık onurunu ve benliğini yok sayıp duruyor. Hepsi bir şekilde aldatıyor yahut aldatılıyor ve sanki onlar birey değil de yanındakine bağımlı, benlikleri, düşünceleri ve duyguları olmayan, kendi başlarına var olamayacak robotlar gibi davranıyorlar kendilerine. Kusura bakmayın ama bir kadın olarak bunu kabul etmem mümkün değil, bu çok, çok aşağılayıcı.

Filler tepişir çimler ezilir diye bir söz vardır ya, şu an çocukları tıpkı çimler gibi görüyorum. Mahir ve Cemal’in kavgasında Uğur, Asiye’yle Cemal arasında Nergis ve Helin’le Asiye cephesinde arada ezilen Ahmet oluyor maalesef. Uğur’un psikolojisi darmadağın, Nergis desen bir resme oturup ağlayacak durumda ve Ahmet bence ciddi anlamda hasta. İşin kötüsü ne Helin ne de Cemal bunu fark edecek durumda değil. Vücut solgunluğuna, iştahsız, yorgun ve kemik ağrısı olduğuna bakacak olursak Ahmet lösemi belirtileri gösteriyor. Büyük ihtimalle de ilerleyen zamanlarda vücudunda morarmalar ve ateş de olmaya başlayacak. Bunu ilk kim fark eder bilemiyorum ama umarım bir an önce büyükler aynı zamanda ebeveyn olduklarını da hatırlarlar ve çocuklarının durumlarını görebilirler. Çünkü ben durumlarını hiç iyi görmüyorum.

O zaman bu haftalık da benden bu kadar, haftaya yeniden görüşmek dileğiyle.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s