YAZAR : Şeyma BULUT

Kalabalık kadrolu hikayeleri yazmak zordur, çok ciddi bir hakimiyet ve hesaplama ister. Ne yazık ki Baba’da bu hakimiyetten eser olmadığı gibi bazı karakterin neden kötü olarak yansıtıldığını da anlamış değilim! Bu dizide kötü olması en mantıklı karakter İlhan Karaçam’dı, onu da o kadar gelgitli yazdılar ki karakteri nereye koyacağımı şaşırdım. Şu anda benim mantığa uyan karakterler Emin ve Kadir! Onun dışında belki Elif ve Burak da olabilir ama onların dışındaki herkese şunu sormak istiyorum : Kardeşim siz neyin kafasını yaşıyorsunuz?

Geleneğimizi bozmayalım ve yazıya Emin Saruhanlı’ya giriş yapalım istiyorum. Ah Emin Baba, ah! Aslında bugün yaşanan her şeyin ama her şeyin sebebi Emin’ den başkası değil. Ailesine bugüne kadar söz hakkı vermeyen, ezen Emin ailesini bu hale getirdi ve ne yazık ki olanlar daha yeni başlıyor. Özellikle de Servet, Büşra ve Yaşar’ın bu halde olmasının sebebi Emin’den başkası değil çünkü çocuklarını bir yudum sevgiye muhtaç bırakmasaydı bunların hiçbiri yaşanmazdı. Özellikle de Büşra ve Servet’in bu durumda olmasının tek sebebi babalarından görmediği sevgisizlik diye düşünüyorum. Aksi halde Büşra ilk elini tutana böylesine kapılmaz, Servet de sevgisizliğini güçle kapatmazdı. Servet’e ben de çok öfkeliyim ama onun bugününü hazırlayanlar Emin ve Fazilet’tir.

Servet Saruhanlı yani hain evlat diyoruz herhalde şimdilerde değil mi? Hatırlar mısınız Kadir babasıyla bir konuşma yapmıştı; “Bir yudum sevgi için adam bıçaklayacak hale geldik!” demişti aslında bunun tüm aileye yansımasını canlı canlı izliyoruz. Anladığım kadarıyla Emin, kendi anlayışına uymayan her evladını göz ardı etti. Büşra istemediği bir adamla evlendi, Kadir hapse girince bedel ödesin diye elinden geleni ardına koymadı ve en sonunda da Servet’i bir kere takdir etmeyerek kendine düşman yarattı. Hatta o düşmanlık Ahmet gibi bir caniye de işbirliğine yol açtı. Şimdi buradan şu anlaşılmasın, ben Servet’i asla haklı görmüyorum aksine bana soracak olursanız aşağılık kompleksi olan, kişiliğini oturtamamış bir karakterden başka bir şey değil kendisi ama olay şu ki üstünlüğünü herkese ispat ettirmeye çalışırken babasının öfkesine maruz kaldı. Emin en iyi bildiği yolla Servet’i perçinlerken aslında oğlunu hataya zorladı. Ki başarılı da oldu Servet ve Ahmet işbirliği hiç olmadığı kadar güçlü artık ama bu ortaklık Servet’in sonu olacak. Emin aslında bu sebeple onu yine rezil etti. Çünkü insan kendinden olanı bilir, Servet’in en zayıf noktası egosu, ona oynarsan onu alaşağı edebilirsin ancak Servet bir şeyi daha başardı : Kadir ve Emin artık onun ihaneti sayesinde konuşabiliyorlar.

Kadir benim bu hikayedeki nefes alma durağım dersem yalan söylemiş olmam. Bana derin derin nefesler aldıran, keşke benim de hayatımda böylesine özel bir adam olsa dediğim tek insan, o. Ailesiyle olan ilişkisi de, sevdi mi tam seven haliyle ve en önemlisi de dürüst bir insan olduğu için Kadir hep ayrı olacak ama onun da bazı kötü huyları yok değil. Mesela sinirlendiğinde karşısındaki eğer sevdiği birine zarar vermişse kendini kaybedebiliyor özellikle de söz konusu ailesinden bir insansa daha da şiddetli tepkiler veriyor. Bakınız Ahmet, bakınız Servet! Abisine karşı olanca öfkesiyle dönüş yapan Kadir, aslında tüm bunların sebebinin Emin olduğunu adı, soyadı gibi biliyor ancak bunu babasına yansıtmayacaktır.

Kadir ve Emin arasındaki ilişki hep gel, gitli oldu. Kadir doğru bildiği yolda yürürken Emin asla onun doğrularını kabul etmedi ta ki sahtelik dolu bir hayata adım attıkları o güne kadar, ondan sonra her şey değişti. Emin oğlunun dürüst, ailesine sahip çıkan ve güçlü bir insan olduğunu gördükten sonra ona inanan, onun arkasında olan bir insana dönüşüverdi. Kadir de zaten ona sığınmaya o kadar ihtiyacı vardı ki yıllar sonra babasına yeniden sığındı, her çocuk gibi… Son zamanlarda yaşananlar aslında Emin’e de bir şeyleri gösterdi: Aile içinde güç ve savaş olmaz, olursa o aileden geriye bir şey kalmaz. Emin de bunu gördü ama ne yazık ki artık çok geç. Emin’in çocuklarına davranışı bugünlerin mimarı, bir de onların hayatına zorla soktuğu Ahmet gibileri yüzünden evlatları yeniden zarar görmek üzere çünkü İlhan’ın hayatta kalmak için yeniden bir sebebe ihtiyacı vardı ve o sebebi Ahmet ona altın tepside sundu.

İlhan Karaçam bu dizide hayatı en zor olan karakterlerin başında geliyor. Çocukken yaşadığı travmalar onu bugün belki de hiç olmak istemediği bir insana dönüştürdü ve aslında hayatının büyük bir kısmını da babasından nefret ederek geçirdi. Bu bölüme kadar da hayata karşı öfkeli ama bir yanı da mantıklı bir adam izlemiştik, eskide kaldı tabii çünkü İlhan tamamen kontrolden çıktı. Bunun saçma taraflarını yazının sonunda yazacağım. Şimdi İlhan nasıl bu hale geldi en başta onu konuşmak lazım diye düşünüyorum. İlhan’ın hayatta tek bir yaşama sebebi vardı :Babasının onunla gurur duyması. Onu kaybedince yaşama sevgisini de kaybetti ve o içinde kapalı tuttuğu canavar dışarıya çıktı. İlhan bir süre sonra kendine gelecek de olsa üzgünüm ki bu dönemde en büyük zararı Büşra’ ya verecek ve onu paramparça edecek.

Büşra ve İlhan ilişkisi bana sorarsanız çok erken bu hale geldi. Büşra hiç tanımadığı bir adamla evlendi ve adına da sevgi dedi. Bu arada ben İlhan’ın Büşra’ya aşık olmadığını düşünmüyorum, aksine çok ama çok seviyor. Karısına çok aşık ancak sevgiyi bilmeyen bir adamı aşk yıkar, geçer çünkü onu sakinleştiremez. Büşra da aynı konumda olsa da Büşra abisinden sevgi gördü ve İlhan gibi şiddet görmedi, o yüzden o biraz daha mantıklı davranıyor. Peki babasını sevmeyen adam niye bu kadar peşin oldu? Birincisi babasıyla tam anlaşmaya başladıkları anda Ferit öldü, ikincisi de az önce söylediği gibi babasına kendisini ispat edemedi, hayatta kalmasındaki en önemli sebebi kaybetti. Büşra onun yaralarını sarmak istiyor ama şu durumdaki bir adamla yapamaz, üzgünüm. Büşra’nın yapacağı en doğru hareket derhal İlhan’ı bırakması olacaktır zira böylesine büyük bir öfke içerisinde yaşayan birine yardım edemeyeceği gibi, büyük bir şiddet görmesi de söz konusu olur. Şiddet derken ben asla fiziksel bir şiddetten bahsetmiyorum ama zaten eve kapatılması, ailesiyle görüşmesinin yasaklanması da şiddetin bir türüdür diye düşünüyorum. İlhan gibi adamlara soğuk duş etkisi lazım. Yani Büşra öyle bir hamle yapmalı ki İlhan fabrika ayarlarına geri dönmeli ancak adam böyle acı çekerken bizim Büşra’mız bunu yapamaz ve beklenen senaryolar tek tek yaşanır ama belki bir ihtimal diyorum, belki değil mi?

Büşra öyle zor duruma düştü ki evden çıkmak için bile Elif’ten yardım istemek zorunda kaldı. Elif ve Büşra arkadaşlığına ayrı hayran olduğumu söylemek zorundayım. Elif tam bir kötü gün dostu ve ben demiştim demeyenlerden. Halbuki Elif Büşra’yı ilk uyarandı ve ne yazık ki söyledikleri de bir bir çıktı. Elif bir kadın olarak benim gerçekten çok sevdiğim, Kadir’in yanına da inanılmaz yakıştırdığım bir kadın çünkü Emin bir konuda haklıydı. İnsan birini sevince ailesini de kabul edersin. Ben Elif’in Saruhanlı Ailesi’ne bu kadar sevgi dolu olmasındaki sebebi Kadir’e duyduğu sevgi olarak görüyorum. Ayrıca Büşra’nın gerçekten artık Elif’e ihtiyacı var çünkü İlhan iyice kontrolden çıkmaya başladı ve sanırım Büşra için çok daha radikal kararlar almak zorunda kalacağı bir dönem başlıyor ve işin kötüsü de kendi öz ailesi tekrar onun yanında olacak mı? İşte ben o hususta özellikle hiç emin değilim çünkü Emin hastanede net olarak kendini ifade etti : Sen artık bizim ailemizden değilsin! Halbuki sevdiği adamla evlenmek dışında bir şey yapmadı Büşra ancak ne yazık ki Emin ve ailenin kadın olduğu için kızlarına bakış açıları aynı kaldı, uzak dursun yeter değil mi? Bu yüzden ben Büşra’nın bu iki ateş arasında nasıl yaşamaya devam edeceğini merak etmeye ve endişe duymaya başladım zira bu hiç kolay olmayacak. Yukarıda İlhan kendine bir yaşama sebebi arıyor dedim ve ne yazık ki buldu: Kadir Saruhanlı!

İlhan ve Kadir arasında ilk tanıştıkları andan itibaren başlayan bir rekabet vardı ancak olay şimdi çok başka bir yere evrildi. İlhan, Kadir’le düşman olmayı seçti, böylelikle yeniden kendisine bir devam etme sebebi buldu. Bence o çok da gerçeğin peşinde değil diye düşünüyorum çünkü aslında hakikat İlhan’ın umurunda değil. İlhan için sadece devam etme sebebi lazımdı o kadar. Peki bu Büşra ile ilişkisine ne yapacak? İşte asıl mesele burada başlıyor çünkü İlhan karısını Saruhanlı Ailesi dışında kabul etti. Sanki Büşra o aileden değil gibi davranmaya başladı ve bu da aslında onun vicdanını rahatlatma sebebi diye düşünüyorum. Ailesinin karısını nasıl yıprattığını da bildiği için kendisini o düşünceye sokması da zor olmadı ama hedef Kadir olunca Büşra’nın bir şekilde artık kabuğunu kırması gerektiğini düşünüyorum. İlhan kontrolden çıktı ve her yana dehşet saçmaya başladı. Bu şiddetten Büşra da hatta Kadir’in hayatındaki herkes de nasibini alacaktır ki bence ilk hedefte de Elif var, benden söylemesi.

Kadir ve Elif arasında bir ilişki olmasa da Kadir, Elif’e çok değer veriyor. Özelini açıyor, güveniyor, birlikte vakti geçiriyorlar. Büşra ne zaman başı sıkışsa Elif’i ararken, İlhan kafasını her çevirdiğinde Elif’i, Kadir’in yanında gördü. Yani çok kısa zaman içerisinde Elif’e zarar vermek isteyecektir diye düşünüyorum. Kadir’le de asıl meselesi o an başlar çünkü ben Kadir’in bunlara sessiz kalacağını düşünmüyorum. Kadir, Elif’e aşık olduğunu anlamasa da onun için bir hangara girip, hayatını tehlikeye atacak kadar değer bi vermiş. İşin kötü yanı da İlhan da artık bu sevginin farkında ve Kadir’i alaşağı etmek için onun bu zayıf yanına oynayacaktır. Biliyorsunuz sevdikleri söz konusu olduğunda bir aslana dönüşen Kadir burada da sessiz kalmayacak hatta yeniden İlhan’a savaş açabilir. Bu ikisi arasındaki meseleyi ancak katilin ortaya çıkması bitirir yoksa iki aileden geriye sadece enkazı kalacak.

Dizinin final sahnesi zaten İlhan’ın nasıl kontrolden çıktığını hepimize ayan, beyan gösterdi. Babası için Kadir’e zarar vermeyi göze alan İlhan için artık sözün bittiği yerdeyiz. Burada iki kelam etmem lazım benim çünkü aklımla oynanıyor ve sinirleniyorum. Sonda önceki 3 bölümde izlediğim İlhan’la son bölümde izlediğim adam arasında dağlar kadar fark var. Büşra için Emin’in dükkanına giden, annesiyle konuşan İlhan bir anda terminatöre döndü. İlk bölümlerdeki adam olsa derim ki yapar, ağır kusurları var ancak birden bire değişim yaşıyorsa bir karakter, orada kalmalıydı. Ya da sancılar yaşıyorsa arada sırada da olsa kendini göstermesi lazımdı ama ne yazık ki öyle olmadı. İlhan’ın sebeplerini anlasam da radikal değişimlere sıcak bakan biri değilim ve hoşuma gitmedi, söylemek istedim.

Şimdi dizideki ilk sorunum buydu ikincisi de ben hala Servet’in tüm şirketi ele geçirmesinde kaldım. Hisseler öyle kasadan alınıp, ele geçirilebilse bu dünyada holding kalmazdı. Servet’in ihanetini böyle değil ama karşı tarafa geçerek daha mantıklı verebilirdiniz ya. Şirketler hukuku açısından nereden baksam elimde kaldı hikaye. Buna bir çözüm bulun vallahi sinirden tırnaklarımı yiyorum artık!

Diğer mesele de Burak ve Kadir ne zaman iş birliği yapıp da bu Servet denen yarım akıllıya savaş açacak. Burak aslında dinamiği çok yüksek bir karakter ancak arada kaynıyor sürekli diye düşünüyorum. Servet ve aile savaşında aktif rol almalı ve aileye yardım etmeli! Kadir ve Burak dostluğu, iş ortaklığı izlemek istiyorum ne yalan söyleyeyim ben! Özellikle de Servet’i birlikte alaşağı edecekler çünkü Burak için de şirket çok önemli. Servet’e kariyerine mal olacak bir hata yaptırmamak için Kadir’i de oyuna dahil ederek muazzam bir iş çıkarırlar ki eğer Ahmet meselesi ortaya çıkarsa İlhan da bir yerden bunlara katılırsa şenlik olur, şenlik!

Yalnız söylemem lazım, dizideki bu gelgitli durumlar, karakterlerin beklenmedik davranış bozuklukları devam ederse ben havlu atarım. Tolga Sarıtaş ve Haluk Bilginer için başladığım dizi bir yerden sonra azap olmamalı diye düşünüyorum. Kalabalık kadro yazmak zordur evet ama bu kadar da olmaz diye düşünüyorum. Bir karakter kötüden iyiye, iyiden de kötüye bir haftada dönmez, dönemez. Şayet kendisi şizofren değilse. Ve artık Saruhanlı kadınlarını da biraz güçlü yapın zira ben ekranın içine girip “Kızım yeter ama görmüyor musun sen?” diye avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Neyse her şeyi bir anda dökmeyeyim, şimdilik yeterlidir bence.

Bu haftalık da benden bu kadar, haftaya yeniden görüşmek üzere, sevgiyle kalın ve mucizelere inanmaktan asla vazgeçmeyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s