YAZAR: Simay DEMİR

Yaz heyecanı başladı, kabul edelim hiç bitmeyecekmiş gibi bir kış yaşadık ve yaz mevsiminin gelişiyle romantik komedi sezonu da açılmış oldu. Romantik komedi izlemeyi seven biri olarak bu durumun beni bir hayli sevindiğini de belirtmeden geçemeyeceğim; kış aylarının içimizi karartan yapımları sezona ara verirken, yaz dizilerinin rengarenk, cıvıl cıvıl işleri içimizi açtı. Ben romantik komedi türünü ayrı sevdiğimden midir nedir 1 aydır hop oturup, hop kalkıyorum. Ne yazayım, ne yapayım derken karşıma Senden Daha Güzel çıkıverdi. Özelikle son dönemin yükselen yıldızı Cemre Baysel ve Karagül, Söz ve Kuruluş Osman’da çok severek izlediğim Burak Çelik’li castı görünce heyecanla ilk bölümü beklemeye başladım. Dizimizde kendi köyünde doktorluk yaparken birden bire kendini metropolde bulan Efsun ve ailesinin işini ondan kurtarmaya çalışan çapkın ve yakışıklı estetik cerrahı Emir’in eğlenceli macerasına konuk olacağız. Öncelikle Efsun’la başlamak gerekirse, işte ekranlarda görmek istediğim kadın karakterlerden dedim. Umuyorum ilerleyen zamanlarda bozulmaz da biz bu kendine yeten, ayaklarının üstünde duran kadını doya doya izleriz.

Efsun Armağan, annesi babasını terk ettikten sonra tek başına ayakta kalmayı başaran, iyi eğitimli, yetenekli genç bir doktor. Bugünün yükselen alanlarından estetik alanında dünyaya nam salacak kadar yükselebilecekken kendisini hastalarına, mesleğine adayan bir kadın,o. Efsun’la ilgili ilk dikkatimi çeken detaylar şunlar oldu: Merhametli ve cömert. Efsun’un doktor olmasının yanı sıra kendi merhemlerini, kremlerini yaptığını görüyoruz. Efsun, bu kremleri belki binlerce liraya satabilirdi ama o ne yaptı? İhtiyacı olan hastalara, kadınlara ücretsiz dağıttı. Bu kadar kapital olan, her şeyin parayla ölçüldüğü bu dünyada işine atla gidip, gelen, hastalarına Lokman Hekim gibi deva olurken onlardan bir kuruş almayan Efsun sanki başka diyarlardan gelmiş gibi değil mi ?

Efsun’la ilgili gözümüze çarpan en önemli özelliklerinden biri de haksızlığa tahammülü olmaması. Şimdi feminist falan dememi bekliyordunuz ama Efsun’unki altı boş, gösteriş meraklısı bir hak savunuculuğu değil. Efsun’un genç bir hastasıyla tanıştık: Adı Elif. Elif tarlada çalışamayacak kadar hasta bir kadın ve kocası tarafından zorla çalıştırılıyor. Efsun’un burada muhtara gitmesi yok işte jandarma falan uğraşmasını beklerken Efsun hastası için kahve bastı arkadaşlar. Bir kadının yardım çığlığına kulaklarını tıkamayan Efsun’un bu idealist, cesur ve gözü karalığı birinin daha dikkatini çekti: Emir Demirhan!

Efsun ve Demir’in karşılaşması da öyle tatlı, sevimli olmadı. Emir, Pervin’in isteğiyle müstakbel rakibini getirmek için Gaziantep’e gittiğinde karşısında köylü kızı bulmayı beklerken bir doktor bulacağından habersizdi. Emir adım adım Efsun’u izlerken onunla dalga geçiyordu. O küçücük andaki hareketiyle aslında kendini nasıl Kaf Dağı’nda gördüğünü anlamak çok da zor değil. Efsun’a bakışları, ona sergilediği tavırlar aslında Emir’in kendisini ondan çok daha yükseklerde gördüğünü bağırır nitelikteydi. Eeee ne de olsa o İstanbul’da lüks bir klinikte çalışan bir estetik cerrahı, Efsun’sa basit bir taşra doktoru değil mi? Emir’in alacağı en büyük ders buradan olacak diye düşünüyorum çünkü çok basite indirgediği kadını hiç istemediği belki de kabusa dönecek ve daha da kötüsü bütün çocukluk travmalarını başlatan kadının karşısına dikmek için yalan üstüne yalan söyledi. Emir hem rakibini elleriyle getirdiğinden hem de karşısındaki kadının acılarından bihaberdi ve sanırım ikisi için de çok sancılı geçecek bir dönemin ilk kıyameti de bu şekilde koptu.

Efsun’un nasıl merhametli bir insan olduğundan yazının girişinde bahsetmiştim. Annesinin şoförü sandığı birinden nefret ettiği kadının hasta olduğunu öğrenerek çıktığı yolda annesini karşısında ve oldukça sağlıklı buldu. Efsun, bütün hayatını karşısında dikilen kadından nefret etmeye çalışarak geçirmiş ve bence başarılı olamadı. Ben şahsen nefret ettiğim birinin fotoğraflarını saklamazdım ama Efsun sakladı. Bence o nefret etmeyi becerebilen biri değil ama annesinin arkasında bıraktığı enkazla yıllardır uğraşmak zorunda kalan da Efsun’dan başkası değil. Burada da Pervin’in kızının durumunu bir saniye bile düşünmediğini görebiliyorum. Şimdi tam meseleleri bilmeden yargılamak istemiyorum ancak klinikte çalışması için Efsun’u babasıyla vurması, hem de kendisi yüzünden hayatı kararan insanlara karşı bunu yapması Pervin’in öyle pamuk şeker kıvamında bir anne olmadığını gözler önüne serdi diye düşünüyorum.

Diğer yandan Pervin’in kimseyle öyle bir ilişkisi olduğunu da sanmıyorum. Nasıl ki istediğini elde etmek için Efsun’u kıskıvrak yakaladı aynısını Emir’e de yaptı. Emir, kliniğin devrini beklerken Pervin’le klinik pazarlığına oturacağı aklının ucuna bile gelmedi. Binbir türlü yalanla Gaziantep’ten getirdiği Efsun’un yani kendi gözünde bir kasaba doktorunun ona ortak çıkması Emir’in egosunda birine ağır geldi ve daha da acısı düşmanını  alaşağı etmek için maçın ilk devresini de kaybetti.  Efsun’a yalan söyleyerek oyuna 1-0 geriden başlayan Emir için tehlike çanları hiç olmadığı kadar yüksek çalmaya başladı ve onun neler yapacağını bilmesem de bu kadar kolay yalan söyleyebilen birinin klinik için ellerini kirleteceğini düşünüyorum.

Emir Demirhan benim gözümde diziye ekside başladı şimdi ne yalan söyleyeyim? Egolu, kendini beğenmiş ve bence kadın düşmanı bir adam Emir. Birlikte olduğu kadına “Sen altı numarasın!” diyecek kadar kendini beğenmiş, kendisi kadar başarılı olduğunu gördüğü kadına ” Taşra doktoru” diyecek kadar da egoist olan bu adamı bana sevdirmeleri için baya bir uğraş gerekiyor arkadaşlar, üzgünüm. Emir’le ilgili ilk söyleyeceğim şey çok sığ bir adam olduğu yönünde ve şimdilik aksini düşünmem mümkün değil. Sadece “Ben bugünlere gelmek için neler yaşadım” sözü belki beni yumuşatabilir. Orası açılmadan peşin hükümlü olmak istemiyorum ama her hareketiyle sadece Efsun’u değil beni de sinir krizine soktu şimdi, yalan söylemeyeceğim.

Emir aslında bu huyları olmasa başarılı bir insan ve bunu sadece yakışıklılığıyla kazanmış olamaz. Bize verilen tanıtımda ” Ülkenin en çok tercih edilen estetik cerrahı” tanımlamasına bakacak olursak işinde oldukça iyi olduğu görülüyor. Peki bu özellikleriyle Emir ne yapıyor? Hastalarıyla flört ederken karşısındaki insanlara asla değer vermiyor. Zaten Efsun’la İstanbul’da ilk kafa kafaya gelişleri de bu yüzden değil mi? Yalnız o anda bir sorun var ki Efsun Emir’i çok fena kışkırttı. Hem ondan hiç etkilenmedi ki bu Emir’in hayatında olan bir durum değil. İkincisi de Efsun sürekli kendisini aşağılayan Efsun tarafından aşağılanırken kandırıldığını da yine alaycı bir ses tonuyla Efsun’dan öğrenmesi oldu. Efsun Armağan artık resmen Emir’in kara listesine girdi ve daha da kötüsü yıllardır uğraştığı klinik de bu yüzden ellerinin arasından kaydı gitti.

Emir Demirhan karakter olarak kendisinde hata gören ya da özeleştiri yapabilen biri değil. Öyle olsa babasının neden kendisini yeterli görmediğini sorgulardı ama Emir bunu yapmadı. Tam aksine sanki elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi önce Pervin2in önünde Efsun’u aşağılayıp , kavga etti. Pervin’in ondan beklentisi şu aşamada ne bilmiyorum ama Emir bu tavırlarına devam ederse kliniği komple Efsun’a kaptırabilir diye düşünüyorum ki bence Pervin sadece 3 ay için kızını getirmedi. Önden ikna turları için getirseler de asıl sınava tabi olan kişi Emir. Büyük ihtimalle kliniğin geleceğiyle ilgili kararı 3 ay sonunda alacaklar ve Emir bu tavırlarına devam ederse çok şeye katlandığını söylediği kliniğini Efsun’a kaptırabilir. Pervin bir başkasıyla da bu işi yapabilecekken Efsun’u tercih etmesinin bir sebebi olmalı diye düşünüyorum. Her ne kadar bu durumdan Efsun pek hoşlanmasa da 90 gün rüya gibi mi yoksa cehennem gibi mi geçecek bilmiyorum ama Emir’in ondan öğrenecek çok şeyi olacağına eminim.

Efsun babası daha fazla hırpalanmasın diye yıllardır görmediği annesine ve idealist, insanlara değer veren bir doktor olarak inandığı her şeyin tersini temsil eden Emir’le çalışmak zorunda kaldı. Pervin’e 90 gün dese de yine söylüyorum Pervin gibi bir kadının kendi yarattığı bir markayı kolaylıkla Emir gibi bir savruğa teslim etmesine inancım yok.Pervin’in aklından 100 tilki geçiyor ve bu tilkilerden iki tanesi birbirine dolanmış vaziyette. Daha ilk andan itibaren aralarında şimşekler çakan Efsun ve Emir ya kol kola verip birlikte çalışmayı öğrenecekler ya da hem kendilerini hem de kliniği beraberlerinde yakacaklar.

Yazımı bitirmeden son sahneyi de söylemeden geçmek istemiyorum. Şimdilik öpüşme sahnesi meselesine yükselmeyeceğim ancak Efsun’la Emir’in oyun arkadaşı olabileceklerinin ilk sinyalini aldık. Aralarındaki çekime sözüm yok ancak şu aşamada Efsun gibi bir kadın Emir gibi bir adama aşık olamaz. Hele hele bir öpüşmeyle falan çok zor. Bu sebeple ben Emir’in görmediğimiz bir yanı olduğuna inanmak istiyorum. Mükemmel erkek yoktur ama çabalayan erkek vardır. Emir şu anda iki noktadan da çok uzakta! Ama şunu çok net söyleyebilirim ki Senden Daha Güzel benden geçer not aldı arkadaşlar. Yeni bölümde neler olacak görmek için sabırsızlanıyorum.

Şimdi bir iki durum var yalnız, söylemem lazım: Bu Emir’in numaralı kadın konuşmaları, aşkla iyileşen erkek karakter meselesi beni çok yoruyor ve irrite ediyor. Bir kadın olarak hemcinslerime bu şekilde davranan, bunu eril bir dille beyaz cama aktaran işlerdeki bu karakterler hep 1-0 geriden başlar.  İlerleyen zamanlarda bu yanlıştan dönmenizi sabırla bekliyor olacağım.

Bütün ekibin emeğine sağlık, haftaya yeni bölümde görüşmek üzere.

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s