Yazar : Simay DEMİR

Hiç sordunuz mu kendinize bu güne kadar “Ben kimim?” diye . Belki bir çoğumuzun buna verecek çok güzel cevapları varken belki de söyleyecek tek kelimesi olmayan birileri mutlaka vardır. Aynanın karşısına her geçildiğinde ve yüzüne her bakıldığında aslında iki yüzünü görür insan; olmak istediği kişi ve olduğu kişi. Her ne olursa olsun insanın karşısına bu hayatta ne çıkarsa çıksın insan tercihlerine göre şekillenir ve onlara göre bir kişilik oluşturur düşüncesindeyim. Çevresel faktörler etkilese de, yaşanılan ortam, kültür gelenek ve görenekler bambaşka biri olmaya zorlasa da ben insanın bir şekilde yine de yolunu bulabileceğini ve olmak istediği kişi için çabalaması gerektiğine inanıyorum.

Aslan mesela o ailede büyüyüp temiz kalmak için uğraşıp didinen biri çünkü o bir katil, bir cani yahut bir mafya olmak istemiyor ama tercihleri onu tam da olmak istemediği yere çıkarıyor. Ve Devin, o bugüne kadar ona ters gelen her şeyin şu anda kendisini yapıyor oluşu aslında olduğundan bambaşka birine evirilmeye başladığını gösteriyor. Yine de Aslan deli gibi korksa da ne Aslan bir Yusuf Soykan ne de Devin bir Hülya.

Devin; dobra, ağzına geleni söylemekten çekinmeyen, doğruları için mücadele eden bir kadın. Ona Dayatılanı kabullenmeyen hüznünü öfkesiyle kapatan, sevdiklerine zarar gelmesin diye uğraşan biri olsa da, o şu an için asla bir Hülya Soykan değil. Zaten ne toplumun ne de o ailenin standart kurallarına boyun eğecek bir kadın değil bana göre. O ancak o evde kendi kurallarını kabul ettirebilir, aşağısını kendine yediremez. Ama o gün o sivrisineği öldürdüğü gün kabul etmese de Soykan ailesine resmi olarak girmiş oldu.

Devin o bugüne kadar içinde olmaktan kaçtığı her şeyin tam ortasında buldu kendisini bir anda. Onun tek hareketiyle bir canlının ölüm emri verilmiş, kendisiyle sevdiklerini korumak adına ikinci seçeneği kabul etmiş hatta daha ötesi o bu seçeneği sunan kişi konumuna çoktan gelmişti. Devin’in en çok kaçtığı ve istisnasız reddettiği şey bir Soykan olmaktı. Şimdi kağıt üzerinde resmi olarak “Akın” olsa da o şu an tam bir “Soykan” olmuştu ve bunu Cihan’ın söylediklerinde adım adım görüyordu. Yalnız burada bir şeyin altını çizmek istiyorum; ben Cihan’ın aksine burada bunu Devin’in benliğini kaybetmek yahut başka birine dönüşmek olarak görmüyorum açıkçası. O hala Devin Akın ve onun kurallarıyla o dünyaya giriş yaptı. “Kimse ölmeyecek ve ailesinden kimseye zarar gelmeyecek” en doğru seçeneği belirledi kendisine. Zaten İbrahim ve Hülya müdahale etmeseydi amacına da ulaşmış olacaktı. Devin daha önce kabuslarında bile göremeyeceği bir dünyaya adım atmış oldu ve şu an namlunun ucunda belki de bu hayatta en sevdiği iki kişi var; kocası ve kardeşi. O onları korumak adına her şeyi yapabilecek durumda olsa da ben onun Hülya yahut İbrahim gibi sadece elindeki güç için birini öldürtmek isteyeceğini zannetmiyorum. Ne Devin ne de Aslan bu kadar güç delisi değiller bana kalırsa. Yine de Aslan elindeki gücü kullanıp ailesini korumak isterken en büyük korkusuyla karşı karşıya kaldı. O içinde bulundukları dünyayı karısına anlatmak isterken onu annesine dönüştürmüştü.

Tek bir adım Aslan’ın beş yıldır yapmaya çalıştığı şeyi tek bir hamlede yerle bir etti. Her şeyi temize çekmek isteyen Aslan yine babasının ve ona bıraktığı dünyanın kurallarına göre hareket etti. Aslan onu tanıdığımızdan beri hep iki şeyi tekrarladı “Ben babam değilim” ve “Devin’le ben sizden farklıyız” bu iki cümleyi defalarca Aslan’ın ağızından duyduk bu aslında çevresine değil bence kendisine söylediği bir sözdü. Buna inanmak istiyordu ve bunu sürekli dile getirerek kendisine de hatırlatmış oluyordu; “Ben babam gibi biri değilim.” Ama o mutfakta oturdukları o an gördü ki Devin adım adım annesi, o ise Koruzadelerin oğlunu öldürerek çoktan babası olmuştu bile. Aslan’ın belki de en büyük korkusu bir tokat gibi yüzüne çarpmıştı. Yalnız burada bir şey söylemeliyim; Devin’in yaptığı şey Hülya’nın yaptığı şeyle aynı değil asla, bir de Devin öfke anında Aslan’ın, korku anında Hülya’nın manipülasyonuna maruz kaldı. O onların dünyasını tanımıyordu ve onların söylediklerini baz alarak hareket etti. Belki de Aslan sürekli o soruyu sormasaydı yahut Hülya o masada sürekli kan akacak deyip durmasaydı Devin bu kadar korkup böyle düşünmeyecekti. Aslan “Yarattığım canavara bakıyorum” derken tam olarak bundan bahsediyordu.

Her ne olursa olsun Aslan savaş baltalarını gömdüğü yerden çıkardı. Artık aynada gördüğü yüz olmak istediği kişi mi, olduğu kişi mi o baltaları nasıl kullanacağına bağlı. Yine de ben onun bir amcası ya da bir annesi olmak istemediğini çok iyi biliyorum. Bambaşka bir yol bulur mu emim değilim ama ailesini korumak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Ama yanı başında hali hazırda başına olmadık belalar açan amcası ve “Oğlum için “ diye tutturan ve oğluna asla güvenmeyip kendi başına iş çeviren bir annesi varken Aslan aydınlık tarafta kalabilir mi işte ondan hiç emin olamıyorum maalesef. Zira Hülya “iyilik” kisvesi altında her türlü kötülüğü yapabilecek bir kadın ne yazık ki.

Hani sürekli aile, aile diyor ya Hülya ben onu tanıdığımız andan bu zamana kadar bir kez bile ailesini düşündüğünü, gerçekten onların iyiliği için bir şey yaptığını görmedim. Varsa yoksa koyduğu kurallar, ettiği müdahaleler. Onu sevenlereyse sevgilerini kullanmaktan başka bir şey yapmıyor. Çünkü o ne sevginin kıymetini biliyor ne de sevmeyi. Ne yaşadı bunca zaman, aynaya baktığında kimi görüyor yahut o daha sırrını çözemediğim kolyesine dokunduğunda ne hissediyor bilmiyorum ama ben ona bakarken sadece etrafındakilerin mutsuzluğuyla beslenen, ruhu kararmış birini görüyorum.

Hülya onu sevenlerin sevgisini, onlara karşı elindeki kozları kullanarak onları istediği kalıba sokmak isterken hepsini kırıp döküp yok etmiş farkında bile değil. Gözünü öyle bir hırs bürümüş ki oğlunu kendi elleriyle İlyas Kuruzade’nin kucağına atıyor. Leyla hastalıkla pençeleşiyor, Cihan kaybolup gitmiş, Aslan doğru bildiği yolda yürümeye çalışırken annesinin çelmesine takılıp duruyor ve Ceylan hem ailesinin hem de kendi başını çok büyük belaya sokmak üzere ve bunların tek sorumlusu Hülya ne yazık ki. Ve bunu en iyi görebilen kişi Cihan.

Cihan en başından beri Hülya’nın içindeki karanlığın farkında olan kişi, Soykan dünyasını da o dünyanın pisliğinin de en büyük tanığı ve kurbanı bana göre. O aynaya her baktığında bitmiş, tükenmiş sonu babası gibi olan birini görüyor olsa da ben içinde bir yerlerde “Kurtarın beni bu karanlıktan” diye bağıran ve bunun için Devin’e sığınan birini görüyorum. Bu yüzden Devin’i kaybetmek yahut o dünyaya kurban etmek istemiyor. Bunu çok sert bir şekilde dile getirmiş olsa da Cihan o kara deliği en iyi bilen kişilerden biri.

Cihan o dünyayı o dünyanın nasıl bir bataklık olduğunu en iyi bilen kişi. Bu yüzden Devin’in değil o dünyaya girmesini yakınından bile geçmesini istemiyor, bundan dolayı Serhat’ın ölümünü avukata yıkma fikrimin Devin’den çıktığını duyar duymaz soluğu onun yanında aldı. Zira bir kere bulaşan pisliğini nasıl ele yapışıp kaldığını, ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir kere bulaştı mi çıkmayacağını çok iyi biliyor. Bence bu durumun farkında olan bir diğer kişi de Hülya, bu yüzden oğlu bile olsa ona karşı bir koz yakaladı mı elinde tutmaktan da, zamanı geldiğinde kullanmaktan da asla çekinmiyor. Benim şu an asıl merak ettiğim Hülya’nın Cihan’ı neyle tehdit ettiği. Çünkü Hülya Devin kozunu kullanmadan önce onu başka bir şeyle tehdit edip Cihan’a “Olacakları biliyorsun” dedi ve bu konu bana göre Devin’den tamamen bağımsızdı.

Soykanlar için yepyeni bir devir başlıyor. Bir yandan Hülya ve İbrahim diğer yandan İlyas Kuruzade Aslan’ın temizlenme hayallerini bayağı zorlayacak gibi duruyor. Yine de ben Aslan’ı içindeki karanlık kadar aydınlık tarafının da mücadeleyi bırakacağını düşünmüyorum üstelik yanında içindeki karanlıkla yeni tanışan Devin de var. Onun aydınlığı ikisinin de aynada görmek istedikleri kişiyi görmesini sağlaması dileğiyle .

O zaman bu haftalık da benden bu kadar, haftaya yeniden görüşmek üzere.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s